Esas No: 2012/4003
Karar No: 2012/5017
Karar Tarihi: 12.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4003 Esas 2012/5017 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğundan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatif üyeliğinden aidat borcu olduğundan bahisle usulsüz işlemlerle ihracına karar verildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendisine gönderilen iki ihtarnameye rağmen aidat borçlarını ödemediğini, bu nedenle üyelikten ihracına karar verildiğini, ihraç kararının usule uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, HMK’nun 120. maddesi uyarınca davacı vekiline verilen iki haftalık kesin süre içerisinde dava şartı olarak öngörülen gider avansının ödenmediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup, 25.04.2011 tarihinde 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken açılmıştır. 1086 sayılı HUMK"nun yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 448. maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1. ve 2. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 sayılı HMK’nun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz.
Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması kuralının 1086 sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.
6100 HMK"nun 115/2. maddesinde “ Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ” hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun 120. maddesinde “ Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. ” denilmektedir.
Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan ve 30.09.2011 tarihli, 28070 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 4. maddesinde dava açılırken davacının ödemesi gereken avanslar gösterilmiştir. Tarifenin 6. Maddesinde “ Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemelere göre, her ne kadar dava, 1086 Sayılı HUMK döneminde açılmış olsa da, istisnai hüküm bulunmaması nedeniyle davanın her aşamasında aranan gider avansı dava şartının 6100 sayılı HMK"nun 114/g, 115/2 ve 120 maddeleri gereği gözetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK"nun 120/2 maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlemeli ve ilgili tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecektir.
Somut olayda, 29.11.2011 tarihli duruşmada verilen ara kararda davacı vekiline HMK"nun yürürlüğe girmesi dolayısıyla avans yatırması için 2 haftalık süre verilmesi ile yetinilmiş, ancak sürenin kesin olduğu belirtilmemiştir. Ayrıca davanın 1086 sayılı HUMK’nun yürürlükte bulunduğu dönemde açılmış olması sebebiyle Tarifenin 4/d maddesinde diğer iş ve işlemler için alınması öngörülen 50,00 TL’nin ve davanın bulunduğu aşama dikkate alındığında Tarifenin 4/a maddesinde yer alan tüm tebligat giderinin ödenmesi de istenemez. Bu açıklamalar kapsamında HMK’nun 115/2 ve 120/2. maddeleri ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 6. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden verilen ve kesin olduğu da belirtilmemiş süreden sonra avansın yatırıldığından bahisle red kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davcı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.