Esas No: 2022/3229
Karar No: 2022/4533
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3229 Esas 2022/4533 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3229 E. , 2022/4533 K.Özet:
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda Armağan Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin ticaret sicilinden terkin edildiği ve davacının açmış olduğu ortaklığın giderilmesi davasında dava dışı şirket adına kayıtlı taşınmazın bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından Armağan Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin ihyasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili ise, şirketin terkin edilmesinin yasal olduğunu ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını belirtmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının dava açma süresinin hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, davacının şirket malvarlığına yönelik ortaklığın giderilmesi davasıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu ve davanın reddi yerinde görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7/15. maddesi
- Alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar, terkin tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde şirkete ait tasfiye edilmemiş malvarlığının bulunması halinde, 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.12.2021 tarih ve 2021/652 E- 2021/916 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.03.2022 tarih ve 2022/413 E- 2022/352 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının açmış oldığu ortaklığın giderilmesi davasında dava dışı Armağan Paz. San. ve Tic. A.Ş.’nin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, taraf teşkilinin sağlanması yönünden davacıya süre verildiğini, dava dışı şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunduğunu ileri sürerek, Armağan Paz. San. ve Tic. A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı şirketin aralıksız son beş yıl olağan genel kurul toplantısını yapmadığından TTK’nın geçici 7. maddesi ve münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğin 5. maddesi gereğince, 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiğini, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK'nın geçici 7/15. maddesine göre, şirketin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket ihyasını isteyebileceğinin düzenlendiği, Armağan Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.'nin terkin işleminin yapıldığı 31/07/2013 tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenilen şirketin 31/07/2013 tarihinde 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca re'sen ticaret sicil kaydının silindiği, 11/10/2021 tarihinde ise ihya davasının açıldığı, davanın TTK'nın geçici 7/15. bendinde belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açılmadığı, mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak terkin tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde şirkete ait tasfiye edilmemiş malvarlığının bulunması halinde ise 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Somut uyuşmazlıkta terkin edilen şirket hakkında paylı malik olduğu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davasında taraf teşkilinin sağlanması için bu davanın açılmasına ve şirketin terkininden itibaren 10 yıllık süre dolmamasına göre, yasal sürede dava açmış olan davacının şirket malvarlığının tasfiyesine yönelik ortaklığın giderilmesi davasıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.