Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7829 Esas 2022/4580 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7829
Karar No: 2022/4580
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7829 Esas 2022/4580 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı vekili, PEM İstanbul Proje Yönetimi San. Tic. A.Ş.'den aldığı %5'lik hisse için 75.000 TL ödediğini ancak sözleşmenin geçersiz olduğunu ve hisse bedelinin iadesi için başlattığı icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, pay devrine ilişkin sözleşmenin geçerli olduğunu ancak davacının, davalı şirketin bir paydaşı olması sebebiyle hissesinin gerçek karşılığının ödetilmesi ve ortaklıktan çıkartılması talebinde bulunamayacağı hükmünü vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir ve karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şunlardır: Türk Ticaret Kanunu'nun 480/3 ve 531. maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355, 369/1, 371, 372. maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7829 E.  ,  2022/4580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.07.2018 tarih ve 2017/831 E. - 2018/770 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2018/1841 E. - 2020/918 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalılardan PEM İstanbul Proje Yönetimi San. Tic. A.Ş.'ye ait %5'lik hisseyi şirket ortağı diğer davalı ...'den 75.000.- TL karşılığı aldığını, hisse devrine ilişkin 03/03/2015 tarihinde sözleşme yapıldığını, ödemenin de 09/11/2015 tarihinde yapılmasına rağmen davalıların sözleşmeden ve yasadan doğan yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, pay sahibi sıfatını kazanamadığını, ödediği hisse bedelinin iadesi amacıyla başlattığı icra takibine haksız itiraz edildiğini öne sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davalılardan kurucu ortak ... açısından husumet düşmeyeceğini ve diğer davalı açısından da davacının taleplerinin itirazın iptalinin davasına konu olamayacak mahiyet arz ettiğini savunmuş, davacının TTK'nın 480/3 maddesi kapsamındaki talebi açısından da; şirkete sermaye olarak koyduğu parayı isteyemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, pay devrine ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu, davacının TTK'nın 531. maddesi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi veya mahkemece belirlenecek pay değerini isteyebileceği, her iki davalı yönünden de davanın esastan reddedilmesi gerekirken davalı ... yönünden husumetten reddine ilişkin sehven hüküm kurulduğu gerekçesiyle, davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, davalı Pem İstanbul Proje Yön. San. ve Tic. A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; 03/03/2015 tarihli anonim şirket hisse devir sözleşmesi ile davalılardan ...'ün diğer davalı Pem İstanbul A.Ş.'deki hisselerinden 400 adetini 75.000.- TL bedelle davacı ...'a devrettiği, söz konusu hisse devrinin davalı şirket ortaklar pay defterine işlendiği, davalının, hisse devri sözleşmesi ile davacı şirkette ortak olarak göründüğü, devredilen hisselerin nominal bedelinin 10.000.- TL olduğu, davacının 30/03/2015 tarihli olağan genel kurula davet edilmemesinin ancak genel kurulda alınan kararların sıhhatini etkileyeceği, hisse devir sözleşmesinin geçerliliğini ve şirketteki ortaklığını etkilemeyeceği, bu bağlamda pay devrine ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu, davacının, davalı şirketin bir paydaşı olması sebebiyle, anonim şirketlerdeki geri ödeme yasağı (TTK. 480/3. fıkrası) kapsamında hissesinin gerçek karşılığının ödetilmesi ve bu suretle ortaklıktan çıkartılması talebinde bulunamayacağı, davalı ... ile yaptığı hisse devir sözleşmesinin iptali veya geçersizliği için bir sebep ileri sürülmediği, devraldığı payların bedelinin iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında davalıya husumet düşeceği gerekçesiyle her iki davalı yönünden de davanın esastan reddi yönünde hüküm kurulmamış olması yeniden yargılama gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddi ile şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara