Esas No: 2020/16700
Karar No: 2022/12529
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16700 Esas 2022/12529 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/16700 E. , 2022/12529 K.Özet:
Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm giymiştir. Ancak, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkeme tarafından yeniden mahkûmiyet kararı verilmiştir. Dosya incelendiğinde ise, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın sanığa uygun şekilde tebliğ edilmediği ve bu nedenle tedbir kararının kesinleşmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, verilen yeniden mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi: Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçu
- 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesi: Tebligatın serbest olmayan kişilere yöntemi
- 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi: İtirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi gerektiği madde
- 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi: Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin durma kararı niteliği ve itiraz hakkı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : TİRE 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine
mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tire 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/12/2013 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararının sanığa, Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 22/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat metninin 'Mahkemenin 20/12/2013 tarih, 2013/435 esas 2013/902 karar sayılı gerekçeli kararını almak /okumak suretiyle tebliğ ve tebellüğ ettim' şeklinde olduğu, kararın başka bir suçtan hükümlü bulunan sanığa cezaevinde tebliğ edilmesinde, 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesi gereğince 'ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır' düzenlemesi karşısında, kararın sanığa okunup anlatılmadığı, bu nedenle tebligatın CMK'nın 35/3. maddesi uyarınca yöntemince yapılmadığı, bu husus gözetilmeksizin yapılan tebligat usulsüz olması nedeniyle tedbir kararının kesinleşmediği ve bu karara bağlı 17/12/2015 tarihli 2015/817 esas ve 2015/1344 sayılı mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu, sanığın yaptığı itirazın, 20/12/2013 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin karara yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraza tabi olmaları nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın diğer yönleri incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 30/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.