Esas No: 2021/2263
Karar No: 2022/4534
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2263 Esas 2022/4534 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2263 E. , 2022/4534 K.Özet:
Davacı, kendisine ait olmasına rağmen borçlu olmadığı 147.000 TL'lik senedin boş ve teminat senedi olarak davalıdan araba kiralaması için verildiğini iddia etmiş ve senedin iptal edilmesi ile senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava kısmen kabul edilmiş, senetten dolayı davacının 67.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve yargılama giderleri temlik alan ve temlik veren davalıların müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Ancak Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına rağmen davalının gerçek alacağının 80.000 TL olduğu halde davacıdan toplam 241.000 TL bedelli iki adet bono alındığı tespit edildiği için karar bozulmuştur.
HMK madde 125/1-a uyarınca temlik eden ve temlik alan davalıların vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.01.2021 tarih ve 2019/420 E. - 2021/24 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve (temlik alan) davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, aleyhine Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2015/5213 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine dayanak teşkil eden 08/05/2015 vade tarihli 147.000,00 TL tutarlı senedin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak kendisinin borçlu olmadığını, bu senedin boş ve teminat senedi olarak davalıdan araba kiralanması için verildiğini, kiralanan arabanın teslimatından sonra bu teminat senedinin iade edileceği konusunda tarafların anlaştıklarını, ancak aracın teslim edilmesine karşın davalının senedi iade etmediğini ve 147.000.-TL olarak doldurarak icra takibine konu ettiğini, davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, 08/05/2015 vade tarihli 147.000,00 TL tutarındaki senedin iptaline ve senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının senedin altındaki imzayı inkar etmediğini, soyut iddialarda bulunduğunu, borçlu olmadığına dair herhangi bir belgeyi ibraz etmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davasına HMK’nın 125. maddesine göre alacağı temlik alan ...’e yönelttiğini beyan ettiği, alacağı temlik eden ... hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan sanık olarak yargılandığı davada verilen beraat kararının katılan vekili tarafından istinaf edildiği, istinaf başvurusunun esastan rededilerek kararın kesinleştiği, temlik veren ...'in soruşturma aşamasında davacıya verdiği borçlar karşılığında iki adet senet aldığını ve davacıdan 80.000,00 TL alacağı olduğunu beyan ettiği, HMK’nın 125/1-a hükmü uyarınca temlik eden ve temlik alan davalıların vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, senetten dolayı davacının 67.000.-TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlerinden temlik alan ve temlik veren davalının müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalı (temlik alan) vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, 147.000.-TL tutarlı bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak davalının (temlik eden) savcılıktaki ikrarı esas alınıp 80.000.-TL dışındaki bakiye 67.000.-TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de verilen bu karar bozma kararı kapsamına uygun düşmemiştir. Zira davalının gerçek alacağının 80.000.-TL olduğu buna karşılık Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında işaret edildiği üzere davacıdan 94.000.-TL ve 147.000.-TL tutarlı olmak üzere toplam 241.000.- TL bedelli iki adet bono alındığı sabittir. Her ne kadar davacı tarafından 94.000.-TL'lik bono davaya konu edilmemiş ise de davacının her iki bono toplamına karşılık davalının (temlik eden) 80.000.-TL alacağı olduğu yönündeki beyanı karşısında davanın tümüyle kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozmanın sebep ve şekline göre, davalı (temlik alan) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı (temlik alan) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacı ve (temlik alan) davalıya iadesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.