Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/13101 Esas 2022/12545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/13101
Karar No: 2022/12545
Karar Tarihi: 30.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/13101 Esas 2022/12545 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir kişinin uyuşturucu madde bulundurma suçuyla ilgili olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkumiyet kararı verdiğini belirtiyor. Ancak, hükmün bozulmasına karar veriliyor çünkü suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının \"bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası\" olduğu, ancak daha sonra yürürlüğe giren Kanun'un 24. maddesi ile birlikte yeniden düzenlenen CMK'nın \"Basit Yargılama Usulü\" başlıklı 251. maddesinin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğu için, sanığın hukuki durumunun \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı belirtiliyor. CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; \"mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.\" Bu nedenle, hüküm bozuluyor.
10. Ceza Dairesi         2022/13101 E.  ,  2022/12545 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olan 5271 sayılı CMK'nın "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."
    şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 30/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara