Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1227 Esas 2022/4566 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1227
Karar No: 2022/4566
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1227 Esas 2022/4566 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin davalıya sattığı malın bedelini tahsil edebilmek için yaptığı icra takibinin davalının kısmi itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, davalının 169.626,55 TL alacağa itirazının iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep etti. Davalı ise, müvekkilinin icra takibine kısmi itiraz dilekçesinde kabul ettiği kısım dışında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu miktarın da icra takip dosyasına ödendiğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, davacının kabul edilen miktarın düşüldükten sonra 169.626,55 TL alacaklı olduğunu belirledi ve davalının itirazında hukuki dayanağının olmadığı sonucuna vardı. Ancak, Yargıtay sürecinde davanın eksik incelemeye dayalı olarak reddedilmesine yönelik bozma ilamı nedeniyle, davacının taleplerinin gereği gibi araştırılmadan karar verildiği belirtildi ve bu durumun hatalı olduğuna karar verildi. Buna göre, karar davalı yararına bozuldu.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 316, 318.
11. Hukuk Dairesi         2021/1227 E.  ,  2022/4566 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.01.2021 tarih ve 2020/258 E. - 2021/24 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı malların bedelini tahsil edebilmek için yaptığı icra takibinin davalının kısmi itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, davalının 169.626,55 TL alacağa itirazının iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin icra takibine kısmi itiraz dilekçesinde kabul ettiği 55.669,77 TL'lik kısım dışında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu miktarın da icra takip dosyasına ödendiğini savunarak davanın reddine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, Lüleburgaz 1. İcra Dairesinin 2011/12446 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının kısmi itirazda bulunduğu, davalının itiraz ettiği kısma ilişkin mal iadesinde bulunduğuna ve ayrıca hizmet sunduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmayarak ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, bilirkişi raporuna göre davacının kabul edilen miktar düşüldükten sonra 170.693,31-TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, ancak davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde davalı tarafından kabul edilen alacak miktarı düşüldüğünde bakiye 169.626,55-TL'lik alacağının kaldığı ve talepten fazlasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının Lüleburgaz 1. İcra Dairesinin 2011/12446 sayılı icra dosyasındaki alacağın 169.626,55-TL kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda bu kısım için aynen devamına, davacının alacağı likit olduğundan itiraz edilen 169.626,55-TL alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, ticari alım - satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davalı şirketin itiraz ettiği kısma ilişkin mal iadesinde bulunduğuna ve ayrıca hizmet sunduğuna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece uyulan (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarih ve 2017/5356-2787 sayılı bozma ilamında, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafından kesilen “satış faturası ciro primi, alan kullanım bedeli, teşhir bedeli, hizmet bedeli,lojistik bedeli, satış faturası iade” açıklamalı toplam 162.000,22 TL bedelli faturaların davacı defterlerine kayıt edilmemesinden kaynaklandığı, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davalı yanın davacıya mal iadesinde bulunduğunu ve ayrıca hizmet sunduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiğinden, taraflar arasında akdolunan sözleşme hükümleri de gözetilerek, aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde davalının mal iadesi ve hizmet sunumuna konu yaptığı faturalar uyarınca malları davacı tarafa iade edip etmediği ve hizmet verip vermediğinin araştırılarak, gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesine yer verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma kararında belirtilen hususlara ilişkin akdolunan sözleşmelerin celp edilip değerlendirilmediği gibi davalı şirketin faturaları ve diğer belgeleri ibraz edebilmesi için verilen sürenin de davalı şirketin birleşmesi nedeniyle makul bir süre olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı şirkete bozma ilamında ihtilafa konu olan “satış faturası ciro primi, alan kullanım bedeli, teşhir bedeli, hizmet bedeli,lojistik bedeli, satış faturası iade” faturalarını ibraz etmesi için makul bir süre verilmesi ile sözleşmelerin celp edilerek gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara