Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5829 Esas 2022/8235 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5829
Karar No: 2022/8235
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5829 Esas 2022/8235 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5829 E.  ,  2022/8235 K.

    "İçtihat Metni"


    B O Z M A Ü Z E R İ N E


    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2020/470 E., 2021/429 K.
    SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
    HÜKÜM : Mahkûmiyet
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

    Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2015/424 Esas, 2016/213 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
    2. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2015/424 Esas, 2016/213 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2020/6308 Esas, 2020/12325 Karar sayılı kararıyla;
    "1) Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 24/05/2015 tarihli raporda, “Sol çene yarımında 5 cm.'lik düzgün kenarlı kesi, sol parietal bölgede scalp hematom” bulunduğunun belirtilmesi, akabinde Adli Tıp Kurumu Bakırköy Şube Müdürlüğünce evrak üzerinde yapılan inceleme ile tanzim olunan 04.06.2015 tarihli raporda, “Sol çene yarımında 5 cm.'lik düzgün sınırlı kesi, sol parietal bölgede scalp hematom, sol parietal lobda travmatik sak, intrakranial kanamaya neden olmakla basit tıbbi müdahale ile giderilemez, hayati tehlikeye neden olur.” açıklamasına yer verilmesi karşısında, mağdurun yüz bölgesi dahilinde oluşan yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığına ilişkin herhangi bir görüşe yer verilmediği anlaşılmakla, mağdurun tüm tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğüne sevki sağlanarak, yüz bölgesinde oluşan yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunda 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirtilen ölçütlere uygun olarak rapor temini ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz rapora istinaden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    2) Oluş, iddia, dosya kapsamı ve kabule göre, arkadaş olan taraflar arasında alkolün etkisiyle çıkan tartışmada mağdurun sanığa iki kez yumruk atması üzerine sanığın elindeki içki şişesiyle mağduru yaralaması şeklinde gerçekleşen olayda, sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereği haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nin 86/1. ve 86/3-e maddeleri göre belirlenen ceza miktarının, aynı Kanun’un 87/1-d maddesi gereği (1) kat artırılması, bu şekilde belirlenen ceza miktarının 5 yılın altında kalması halinde, sanığa iddianamede gösterilmeyen TCK'nin 87/1-son maddesinin uygulanma ihtimaline binaen CMK’nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınarak tatbiki suretiyle ceza miktarının 5 yıla çıkartılması gerekirken, TCK'nin 86/1, 86/3-e maddelerine göre belirlenen ceza miktarının, 87/1-d maddesi uyarınca doğrudan 5 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle TCK'nin 61. maddesine aykırı davranılması,"
    Nedeniyle bozulmasına, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına karar verilmiştir.
    3. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.07.2021 tarihli ve 2020/470 Esas, 2021/429 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 5271 sayılı Kanun'un 226 ncı maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmak suretiyle 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    Sanığın temyiz sebepleri;
    1. Hakkında, usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine,
    2. Lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiğine,
    3. Vesaire,
    İlişkindir.
    III. OLAY VE OLGULAR
    1. Sanık ile mağdurun arkadaş oldukları, olay günü birlikte alkol aldıkları sırada alkolün etkisiyle tartışma çıktığı, mağdurun sanığa iki kez yumruk atması üzerine sanığın da elindeki alkol şişesi ile mağdurun kafasına vurarak beyin kanaması geçirmesi nedeniyle yaşamını tehlikeye sokacak nitelikle yaraladığı ve mağdurun yüz bölgesinde de yüzde sabit iz niteliğinde olmayan yaralanmaya sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
    2. Sanık, üzerine atılı suçlamayı her aşamada samimi şekilde ikrar etmiştir.
    3. Tanık F.Ç.'nin beyanı dava dosyasında bulunmaktadır.
    4.Hiçbir aşamada sanıktan şikâyetçi olmayan mağdur, kovuşturma aşamasında öncelikle kendisinin sanığa iki kez yumrukla vurduğunu beyan etmiştir.
    5. Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak;
    a) Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan, 24.05.2015 tarihli;
    “Sol çene yarımında 5 cm.'lik düzgün kenarlı kesi, sol parietal lobda travmatik sak ve yüz bölgesinde kesi,”
    b) Adli Tıp Kurumu Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 04.06.2015 tarihli;
    "Evrak üzerinde yapılan incelemede, sol çene yarımında 5 cm.'lik düzgün sınırlı kesi, sol parietal bölgede scalp hematom, sol parietal lobda travmatik sak, intrakranial kanamaya neden olmakla basit tıbbi müdahale ile giderilemez, hayati tehlikeye neden olur."
    c) Yargıtay bozma ilâmının gereği olarak Adli Tıp Kurumu Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 04.06.2015 tarihli;
    "Kişinin 09.06.2021 tarihinde Şube Müdürlüğümüzde yapılan muayenesinde, çene sol kavsi üzerinde 4cm.'lik sedefi ve üzerinde kıl folikül kaybı ile karakterize nedbe olduğu,
    Kişinin 09.06.2021 tarihinde Şubemizde yapılan muayenesinde yüz sınırları içerisinde tespit edilen ancak belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden ilk bakışta fark edilmeyen yara izinin; yüzde sabit iz niteliğinde olmadığı,"
    Görüşlerini içerir adli muayene raporları dava dosyasında mevcuttur.
    6. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.
    IV. GEREKÇE
    A. Mahkûmiyet Kararı Yönünden
    Sanığın her aşamadaki ikrarı, mağdurun aşamalarda değişmeyen ve tanık F.Ç.'nin anlatımları ile mağdur hakkında tanzim olunan, Olay ve Olgular başlığı altında (5) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen adlî muayene raporları ile uyumlu olan beyanları karşısında sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    B. Lehe Hükümler Yönünden
    Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği haksız tahrik indirimi ile aynı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulandığı, sanık hakkında hükmedilen netice ceza miktarının 2 yıl 1 ay hapis cezası olduğu, diğer lehe hükümlerin (5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, aynı Kanun'un 51 inci maddesi uyarınca, sanığın suç tarihindeki yaşı da gözetilerek erteleme ve 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması) uygulanmasında, sonuç ceza miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    C. Vesair Yönünden
    Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.07.2021 tarihli ve 2020/470 Esas, 2021/429 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
    Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    24.10.2022 tarihinde karar verildi.

    Hemen Ara