Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3577 Esas 2012/4978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3577
Karar No: 2012/4978
Karar Tarihi: 0.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3577 Esas 2012/4978 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı müvekkilinin borçlu ile ortak olduğu ve borçlu aleyhine yapılan takiplerin sonuçsuz kaldığı ancak davalının takibine esas bononun muvaazalı olarak tanzim edildiği ve takibe konulduğu için sıra cetvelinin iptal edilmesi talebiyle dava açtığı belirtilmiştir. Mahkeme, davalının alacağının muvaazalı olduğu, ortaklık ilişkisinin resmi belgelerle ispat edilemediği ve zirai faaliyetle uğraşmadıkları gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Temyiz edilen kararın yerinde olduğu ve reddedildiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2012/3577 E.  ,  2012/4978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, hem müvekkilinin hem de davalının müşterek borçlusu olan ... aleyhine yapılan takiplerin sonuçsuz kaldığını, borçluya ait iki adet gayrimenkulün bir başka takip dosyasında satılarak paraya çevrildiğini ve tanzim edilen sıra cetvelinde satış bedelinin tamamının davalıya verildiğini, oysa davalı ile borçlunun akraba olduklarını, davalının takibine esas bononun muvaazalı olarak tanzim edildiğini ve takibe konulduğunu ileri sürerek, muvaaza nedeniyle sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin borçlu ile yarıcılık nedeniyle ortak olduğunu, ürün kirasını ödeyemeyen borçlunun takibe konu bonoyu tanzim ederek müvekkiline verdiğini, takiplerinin ve bononun muvaazalı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının eşi ile dava dışı borçlu ..."nun teyze çocuğu oldukları, davalının icra takibini davacı lehine sonuçlanan davadan hemen sonra başlattığı, borçlunun davacının takibine karşı tüm yasal şikayet ve dava haklarını kullandığı halde davalının yaptığı takibe karşı yasal hak ve sürelerinden feragat ederek satışa konu taşınmazlarını da bildirmek suretiyle haczedilmesini sağladığı, davalının alacağın tahsiline ilişkin kayden haciz dışında başka bir işlem yapmadığı, davalının ve borçlunun zirai faaliyetle uğraşmadığı, zirai vergi beyannamesi vermedikleri ve takibe konu bononun her zaman düzenlenebilir vasıfta olduğu, ortaklık ilişkisinin de resmi belgelerle ispat edilemediği, davalının alacağının muvaazalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.09. 2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara