Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7794 Esas 2022/4663 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7794
Karar No: 2022/4663
Karar Tarihi: 09.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7794 Esas 2022/4663 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davalı banka ile dava dışı bir şirket arasında akdedilen sözleşmeye istinaden, davacının ailesi ile birlikte yaşadığı taşınmazın kaydına davalı banka lehine konulan ipoteğin ve kefaletin geçersiz olduğuna karar verilmiştir. Davalı banka, karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak, daha önceki kararın doğru olduğu hükmedilerek, karar düzeltme talebi kabul edilmemiştir. Somut olayda, davacı bizzat ipoteği tesis ettiren olup, ipoteğin tesis tarihinde tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının dava açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğuna hükmedilerek, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak, bu kararın bozulması gerektiği, dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gerekçesiyle Dairemizce onanan kararın hatalı olduğu sonucuna varılmıştır. Kararın bozulması için, Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 2'deki dürüstlük kuralı hükümleri dikkate alınmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2021/7794 E.  ,  2022/4663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 15.03.2019 gün ve 2018/695 - 2019/367 sayılı kararı onayan Daire'nin 25.05.2021 gün ve 2020/3899 - 2021/4383 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı şirketin davalı banka ile akdettiği sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin teminatı olarak davacının ailesi ile birlikte yaşadığı taşınmazın kaydına davalı banka lehine ipotek konulduğunu, davacının kefalet ve ipotek akit tablosuna imzası alınırken, davacının eşinin rızası alınmadığından kefaletin ve ipoteğin geçersiz olduğunu ileri sürerek, ipoteğin ve kefaletin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarihte davalının haksız olduğu sabit olduğundan davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.
    Davalı vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Dava aile konutu hukuki sebebine dayalı olarak ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece, İzmir 5. Aile Mahkemesinde görülen davada ipoteğe konu taşınmazın aile konutu olduğu gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına dair hüküm tesis edildiği, anılı mahkeme ilamının infaz edildiği, davanın açıldığı tarihte davalının haksız olduğu gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.05.2021 tarihli, 2020/3899 E. 2021/4383 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Somut olayda davacı bizzat ipoteği tesis ettiren olup ipoteğin tesis tarihinde tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır. Davacının ipoteği tesis ettirip sonrasında da tapu kayıtlarında aile konutu şerhi bulunmayan taşınmaz üzerindeki ipoteğin aile konutu hukuki sebebine dayanarak kaldırılmasını talep etmesi MK madde 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayıp hakkın kötüye kullanılmasını oluşturmaktadır. Bu nedenlerle davanın açılmasında davacının haksız olduğu hususu dikkate alınmadan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutularak aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 25.05.2021 tarihli, 2020/3899 E. 2021/4383 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 25.05.2021 tarihli, 2020/3899 E. 2021/4383 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, mahkeme hükmünün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara