Esas No: 2021/1271
Karar No: 2022/4686
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1271 Esas 2022/4686 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1271 E. , 2022/4686 K.Özet:
Davacı, müvekkiline ait kamulaştırılan taşınmazların bedellerinin davalı banka tarafından sahte vekaletnamelerle müvekkili dışındaki kişilere ödendiğini iddia etmiş ve bu miktarın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise davalı bankanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği ve davacının sahtelik iddiası için ilgili noterin de taraf gösterilerek ayrı bir dava açması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, konunun nazara alınmadan karar verildiği gerekçesiyle bozma kararı vermiştir. Kanun maddeleri ise HMK’nun 208/son maddesi olarak belirtilmiştir. Bu madde uyarınca, resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın bu iddiası, ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.09.2020 tarih ve 2015/483 E. - 2020/120 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait iki adet taşınmazın kamulaştırılması için açılan dava dosyalarında hüküm altına alınan kamulaştırma bedellerinin davalı bankanın ...Şubesine depo edilmesine karar verildiğini, davalı idare tarafından bu kararlar uyarınca müvekkili adına açılan hesaba yatırılan paraların müvekkili haricinde üçüncü kişilere ödendiğini ileri sürerek müvekkiline ödenmeyen 339.623,76 TL alacağın 08.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkil banka şubesine yatırılan paraların sahte vekaletnameler ile çekildiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirip vekaletname ve avukatların kimliklerini incelediğini, bu itibarla sorumluluğun parayı sahte vekaletname ile tahsil eden şahısların ve sahte vekaletname düzenleyen noterde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü vekili, müvekkilinin mahkemece kararlaştırılan parayı davalı banka şubesine depo etmesi sonrasında sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacıya ait taşınmazların davalı Teiaş tarafından kamulaştırılması nedeniyle ...1. ve 3. Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin dosyalarında hüküm altına alınan ve davalı bankanın ...Şubesi'ne depo edilen kamulaştırma bedellerinin vekaletnameler ile davacı dışındaki şahıslara ödendiği, davacının adına düzenlenen sahte vekaletnamelerle bankadan kamulaştırma bedellerinin alınması sebebiyle davalıların sorumluluğuna gidilerek işbu davanın açıldığı, vekaletnamelerdeki imzalar üzerinde yapılan inceleme sonucunda Adli Tıp Kurumunca vekaletnamelerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davalı bankada kamulaştırma dosyaları sebebiyle ilgili Mahkemeler tarafından açılan hesaplardan başka davacının kendisinin bizzat açtığı hesap olmadığı, Mahkemelerce kamulaştırma bedellerinin dosya adına açılan hesaplara depo ettirildiği, dosyadaki davalıların kişisel bilgileri adına hesap açılmadığı, davalı bankada davacının kişisel bilgilerinin bulunmadığı, vekaletnamelerin noterde düzenlendiği, vekaletnamelerdeki kimlik bilgileri ile davacının kimlik bilgilerinin birbirinin aynısı olduğu, vekaletnameler düzenlenirken kimlik fotokopilerinin vekaletnameye eklenmemiş olduğu, lehine vekalet düzenlenen kişilerin baroya kayıtlı gerçek avukatlar olduğu, dava konusu vekaletnameler dışında davacı tarafından ilgili vekillere verilmiş vekaletname bulunmadığı, vekaletnamelerdeki avukatların da aralarında bulunduğu 27 sanığın sahte kimlik çıkarıp sonrasında sahte kimlikler ile noterden vekaletnameler düzenleyerek bankalara depo edilen bedellerin alınarak suç işlemek amacıyla örgüt kurma, kamu kurum ve kuruluşları aleyhine ve kamu gücü kullanılan belgelerle dolandırıcılık, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından hazırlanıp kabul edilen iddianame üzerine ...2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2019/350 Esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının devam etmekte olduğu, davalı bankanın davacı adına düzenlenmiş vekaletnameler ile depo edilen kamulaştırma bedellerini çekmeye gelen avukatların sunmuş olduğu vekaletnamelerin düzenlendikleri noter aranarak ilgili vekaletnamelerin teyit edildiği, vekaletnamedeki vekalet verenin bankada hesabının olup olmadığının kontrol edildiği, vekaletnameleri sunan avukatların kimlik ve avukatlık bilgilerinin ilgili sistemlerden teyit edildiği, vekaletnamelerde ahzu kabz yetkisinin bulunduğu, vekaletnamelerdeki davacı imzalarının sahte olduğunun adli tıp incelemesi yapılarak anlaşılabildiği, mevcut hali ile vekaletnamelerin iğfal kabiliyetinin bulunduğu, davalı bankanın vekaletnameler üzerinde yapılabilecek bütün incelemeleri yaptığı, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, meydana gelen zarar sebebiyle davalı bankanın sorumluluğunun söz konusu olamayacağı, illiyet bağı kesilmiş olduğundan davalı banka hakkında da açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ... ve TEİAŞ Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın her iki davalı yönünden ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacıya ait taşınmazların kamulaştırılması nedeniyle davalı bankaya depo edilen kamulaştırma bedellerinin sahte olduğu iddia olunan vekaletnameler ile davacı dışındaki şahıslara ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davalı bankanın vekaletnameler üzerinde yapılabilecek bütün incelemeleri yaptığı, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, meydana gelen zarar sebebiyle davalı bankanın sorumluluğunun söz konusu olamayacağı, illiyet bağının kesilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, HMK’nun 208/son maddesi uyarınca, resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Davaya konu olayda, sahtecilik iddiasına konu vekaletnamelerin noter tarafından düzenlenen belgeler olduğu hususu gözetildiğinde, davacının sahtelik iddiasının ancak ilgili noterin de taraf gösterileceği ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilecektir. Bu durumda, asıl davaya bakan mahkemece, sahtelik iddiasında bulunan tarafa HMK’nun 208/son maddesi uyarınca ilgili notere karşı bu davaya birleştirilmesi istemli olarak dava ikame etmesi için iki haftalık kesin verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.