Esas No: 2021/460
Karar No: 2022/4677
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/460 Esas 2022/4677 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/460 E. , 2022/4677 K.Özet:
Artkim Fuarcılık ve Tic. A.Ş.'nin uzun yıllardan bu yana Türkiye'nin en büyük kimya fuar organizasyonlarını gerçekleştirdiği ve müvekkilinin \"CHEM\" ve \"EURASİA\" sözcüklerinin bulunduğu çok sayıda tescilli markasının olduğu belirtilerek, davalının markasının benzerlik ve iltibas tehlikesi oluşturduğu iddia edilmiştir. Ancak, YİDK kararının verildiği tarihte itiraza mesnet davacı markalarının hükümden düşmüş olduğu ve karşılaştırmada dikkate alınamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara yapılan istinaf başvurusu sonucu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan karar verilerek, markalar arasında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davacının lehine karar verildiği belirtilerek, davalının markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Temyiz başvurusu sonucu yargıtay tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.12.2018 tarih ve 2016/428 E- 2018/471 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2019/487 E- 2020/866 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu Artkim Fuarcılık ve Tic. A.Ş.'nin uzun yıllardan bu yana Türkiye’nin en büyük kimya fuar organizasyonlarını gerçekleştirdiğini, 2006 yılında ilk fuarı olan “CHEM SHOW EURASİA” ile fuarcılık sektörüne adım attığını, bu güne kadar sektöre toplam 8 farklı fuar kazandırdığını ve toplam 20 tane etkinlik gerçekleştirdiğini, müvekkilinin “CHEM” ve “EURASİA” sözcüklerinin bulunduğu çok sayıda tescilli markasının olduğunu, “CHEM”, “CHEMSPEC” ve “CHEM EURASİA” ibarelerine ilişkin öncelik hakkının müvekkiline ait olduğunu, davalının ülkesellik ilkesi uyarınca Türkiye’de “CHEMSPEC” ve “CHEMSPEC EURASİA” ibareleri üzerinde hiçbir hakkının bulunmadığını, davalının yine kimya alanında birlikte fuar organize etmek için müvekkili ve ortağı olduğu Artkim firması ile görüşmeler yaptığını, davalı şirketin Türkiye’de markasal bir kullanımının bulunmadığını, tüm bunlara rağmen davalının 2014/103074 numaralı "chemspec" ibareli başvurusuna, müvekkilinin 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi kapsamında yaptığı itirazın, davalı TPE.'nin 2016-M-8769 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı Türk Patent YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, “CHEMSPEC” markaları üzerindeki gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davacının tamamen kötüniyetli bir şekilde bu davayı açtığını, davacı ve ortağı olduğu ARTKİM firması ile müvekkilinin “chemspec” markası üzerindeki tüm fikri mülkiyet haklarını devraldığı QARTZ firması arasında 2010-2014 yılları arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, davacının dayanak markalarından 2014/78585 sayılı “CHEMSPEC EURASIA ARTKİM” marka başvurusunun, davacı tarafından, QARTZ firmasınca 2015 yılında Türkiye’de bir fuar düzenleneceğini öğrenmesinden hemen iki gün sonra, kötü niyetli bir şekilde gerçekleştirildiğini, Chemspec ibaresinin “chemistry” ve “special” ibarelerinin birleşimi ile oluşturulmuş, sözlük anlamı bulunmayan marka olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının "CHEMSPEC" ibareli marka başvurusu ile davacının "ChemSpec Eurasia", ChemSpec Eurasia Artkim" ibareli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunsa da YİDK kararının verildiği tarihte itiraza mesnet davacı markalarının hükümden düştüğü, karşılaştırmada dikkate alınamayacağı, YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, henüz hükümden düşmemiş olan markaların da 556 sayılı KHK.'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiği, davacının 2014/78585 sayılı ve "chemspec eurasia artkim" ibareli marka tescil başvurusunun YİDK karar tarihinde ve halen hukuki varlığını sürdürdüğü, davacının 2014/78585 sayılı ve "chemspec eurasia artkim" ibareli marka tescil başvurusunun, benzerlik incelemesinde dikkate alınması gerektiği, 556 sayılı KHK.'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının incelenmesine gelince; davalının 2014/103074 numaralı "chemspec" ibareli marka tescil başvurusu ile davacı şirketin 2014/78585 sayılı "chemspec eurasia artkim" ibareli marka tescil başvurusunun asıl unsurlarının "chemspec" ibaresinden oluştuğu, her iki markanın da 35 ve 41. hizmetlerde aynı emtialarda kullanılmak istendiği, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK.'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17/12/2018 gün ve 2016/428 E. - 2018/471 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı TPMK YİDK’nun 2016-M-8769 sayılı kararının iptaline, davalı şirketin 2014/103074 numaralı "chemspec" ibareli markasının 09.11.2016 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 09/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.