Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7898 Esas 2016/4528 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7898
Karar No: 2016/4528
Karar Tarihi: 18.05.2016

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7898 Esas 2016/4528 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/7898 E.  ,  2016/4528 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin incelemede;
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
    1- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
    2- Suça konu sahte belgenin akıbetiyle ilgili bir karar verilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi ile “Adli emanete kayıtlı olan suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün kısmen istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.03.1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan senet ile arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceğinin belirtilmesi karşısında, katılanın 10.02.2011 günlü soruşturma aşamasındaki anlatımında, parayı verdikten sonra sanığın suça konu senedi getirip ciro ederek verdiğini beyan etmesi dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nun 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı , sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara