23. Hukuk Dairesi 2012/2412 E. , 2012/4909 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ... Belediye Başkanlığı ile kooperatif arasında kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, çalışmalar başladıktan sonra sözleşmenin .... Belediye Başkanlığı"nca tek taraflı olarak fesh edildiğini, Kayapa Belediyesinin kapatılıp tüm hak ve borçlarıyla ... Belediyesi tüzel kişiliğine devredildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların kusurlu davranışları nedeniyle uğramış olduğu zarar ve yoksun kalınan kâr ve kira kaybı olarak 11.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcileri, sözleşmenin yerine getirilmemesinde müvekkillerinin bir kusuru olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Başkanlığı vekili, müvekkili belediyenin kusuru olmadığını, zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif üyesi olan davacının sözleşmenin nisbiliği kuralı doğrultusunda, doğrudan taraf bulunmadığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden dolayı dava açma hakkı olmadığı, davacılık sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı ... Başkanlığına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının davalı kooperatife yönelik temyiz itirazları yönünden;
a) Davacı tarafça üyesi olduğu davalı kooperatifin kusurundan dolayı zarara uğradığı iddia edilerek maddi zararın tazmini istenmiştir.
Kooperatifler Yasası"nın 59/3 maddesinde;"Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur" hükmüne, 62/3 maddesinde ise; "Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar"
ifadesine yer verilmiştir. BK’nun 41 nci, 50 nci ve 51 nci madde hükümleri ile yukarıda anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde, yöneticilerin ve temsile yetkili şahısların zarar doğuran eyleminden dolayı, yöneticiler ve kooperatif müteselsilen sorumludurlar. Bu nedenle, ortaklığın yöneticilere karşı sorumluluk davası açmasının yanı sıra ortakların, kooperatife karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları bulunmaktadır.
Mahkemece kararın gerekçe bölümünde, dava konusu olayda kooperatifin ve yöneticilerinin herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığı yolunda görüş bildiren bilirkişi raporuna atıf yapıldığı halde, hüküm fıkrasında dava sebebi ayrı olan davalılar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın davacılık sıfatı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde (HUMK"nun 388/3. md.) hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrasında da (HUMK"nun 388/son md.) sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması mahkeme kararlarının tereddüt uyandırmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık teşkil eder.
Mahkemece, davacının davalı kooperatif yönünden talebinin kooperatif ortaklığına bağlı olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanmamasına göre, aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü ile davacının doğrudan zararı meydana gelip gelmediği, bu zararda kooperatif yöneticilerinin kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
b) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ... Başkanlığına yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2-a) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2-b) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.