Esas No: 2020/7349
Karar No: 2022/4740
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7349 Esas 2022/4740 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7349 E. , 2022/4740 K.Özet:
Davacılar davalı şirketin yurt dışında faizlerinin yüksek olduğu ve istenildiği zaman geri çekilebilecekleri vaadiyle para topladığını ancak müvekkillerinin verdiği paranın geri alınamadığını iddia ederek ortaklık tespiti ve alacak talep etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesi, davanın 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Yargıtay ise davalının zamanaşımı def'i ve hak düşürücü süre itirazının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle tarafların tüm temyiz itirazlarını reddetmiş ve İlk Derece Mahkemesinin kararını onamıştır. Kanun maddeleri olarak ise 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi karara etki etmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.07.2020 tarih ve 2020/194 E. - 2020/373 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından duruşmalı, davalı şirket vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2022 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı ...Ş vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği vaadi ile para topladığını, müvekkillerinin de davalı şirkete para verdiğini ancak verilen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken davalı şirketin tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin ve hak düşürücü süre itirazının incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre, davacı ve davalı şirket vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar ve davalı şirket vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.