Esas No: 2021/3947
Karar No: 2022/4760
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3947 Esas 2022/4760 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3947 E. , 2022/4760 K.Özet:
Davacı, davalı şirketin yurt dışında yatırılan paraların geri çekilebileceği ve yüksek faizle geri ödenebileceği vaadiyle para topladığını ancak müvekkilinin verdiği paranın geri alınamadığını ileri sürerek davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir. İlk derece mahkemesinde açılan dava, geçici 4. madde kapsamında karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacı vekili, bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarını reddederken, davanın tespiti ve iadesine ilişkin kısmın yeniden görüşülmesi ve 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi gereği karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir. Yasa'yı açıklayacak olursam; 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesi ile 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi, Türkiye'de davalı bir şirketin yurt dışında kayıtlı olması durumunda, yurtdışındaki işlemlere ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin yargılama usul ve esaslarını düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.03.2021 tarih ve 2021/49 E. - 2021/166 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ...Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği vaadi ile para topladığını, müvekkilinin de davalı şirkete para verdiğini ancak verilen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece 09.05.2017 tarihli karar ile davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve 87.965,18 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Bahse konu karar taraflara tebliğ edilmiş olup davalılardan ... vasisi tarafından bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmamıştır. 09.05.2017 tarihli mahkeme kararı davalı şirket vekilinin temyizi üzerine dairemizce bozulmuştur. Davada davalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemenin 09.05.2017 tarihli kararına karşı davalı ... tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmaması nedeniyle anılan karar ... yönünden kesinleşmiş olup mahkemece ... hakkındaki 09.05.2017 tarihli kararın kesinleştiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında da 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.