Esas No: 2021/10316
Karar No: 2022/12796
Karar Tarihi: 06.12.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/10316 Esas 2022/12796 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/10316 E. , 2022/12796 K.Özet:
Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi, değişen suç vasfı nedeniyle uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet hükmü verdi. Ancak, sanık daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükümlolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği için, kovuşturma şartının ortadan kalktığı ve kamu davasının düşeceğine karar verildi. Yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması ise kanuna aykırı bulundu. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlar: 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BURSA 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Değişen suç vasfı nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup; sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkacağı; bu kapsamda, sanığın bu suçu 08/11/2014 tarihli eylemi nedeni ile 30/06/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği görülmekle dosya içerisine alınan 08/11/2014 tarihli eyleme ilişkin Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/6403 numaralı soruşturma dosyasının incelenmesinde;
Sanık hakkında 08/11/2014 tarihli suç nedeni ile Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığınca 2014/6403 soruşturma ve 2015/50 karar numarası ile verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın itiraz kanun yolu açık olmak üzere verildiği, ancak kararda itiraz süresinin, 15 gün yerine 7 gün olarak gösterildiği, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 171, 172 ve 173. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin sanığı yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının
açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, sanığın kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı sırasında işlemiş olduğu eyleminin ihlal kabul edilemeyeceği, dolayısıyla kovuşturma şartı oluşmadığı anlaşıldığından; temyiz konusu 04/10/2015 tarihli suça yönelik mahkemesince açılan kamu davası hakkında değişen suç vasfı nedeni ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet hükmü verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden kamu davasının düşmesine ve gereğinin takdiri için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.