Esas No: 2021/2665
Karar No: 2022/4793
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2665 Esas 2022/4793 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2665 E. , 2022/4793 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.09.2018 tarih ve 2014/120 E- 2018/334 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.07.2020 tarih ve 2019/60 E- 2020/582 K. sayılı kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine verilen temyiz isteminin reddine dair 02.02.2021 tarihli ek kararın ve 03.07.2020 tarihli asıl kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden ... ve ...’ın ... Mahallesine ilişkin özgün bir sinema eseri, dizi oluşturma düşüncesiyle 2011 yılında senaryo çalışmalarına başladıklarını, zaman içerisinde diğer müvekkilleri ... ve ...’in katkıları ile bir kısım değişiklikler yapıldığını, yeni karakterler eklendiğini, bu çalışmaların 2012 yılı ortalarına kadar devam ettğini, davacıların bu arada davalı ile tanıştıklarını ve eserin yayınlanması konusunda aracılık yapabileceğini beyan etmesi üzerine 2012 yılı Temmuz ayında ilk kayıt işlemlerinin gerçekleştiğini, eserin ilk bölümünün internet dizisi olarak yayınlanmaya hazır halde davalıya teslim edildiğini, ilk bölüm yayınlandıktan sonra toplam sekiz bölüm daha hazırlanarak davalıya teslim edildiğini, ve Mynet sitesinde yayınlandığını, tüm bölümlerin sinopsis, tretman, senaryo dahil her üretimin davacılar tarafından yapıldığını, dolayısıyla “Yolunda A.Ş. - Bir Ankara Dümeni” adlı sinema eseri-dizinin müvekkilleri ..., ... ... ve ...’ın ortak çalışmaları sonucu oluşmuş bir eser olduğunu, bu kişilerin aynı zaman da icracı sanatçı olduklarını, yine davacılardan ..., ...’nın icracı sanatçı olduklarını, davacılar ile davalı arasındaki anlaşma uyarınca toplam 8 bölüm olarak yayınlanacak dizinin her bir bölümü için 10.000 (On Bin) TL’nın davacılara ödenmesi ayrıca Mynet web sitesinde yayınlanmasından ötürü elde edilecek reyting, reklam ve izlenme gelirlerinden de pay ödenmesi, ek olarak davacılar tarafından yapılan masrafların davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının davacılara hiçbir ödemede bulunmaması sebebiyle gönderilen ihtanameye verilen cevapta davalının kendisinin eser sahibi olduğunu ve tüm ödemelerin yapıldığını ileri sürdüğünü belirterek, davacılar ..., ..., ... ve ...’in eser sahipliğinin tespitine, eser sahibi ve icracı sanatçılar için ödenmesi gereken mali haklara karşılık şimdilik 10.000.-TL’nın, masraflara karşılık 1.000.-TL’nın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09/08/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile ... için toplam taleplerini 6.273,22 TL, ... için toplam taleplerini 3.093,22 TL, ... için toplam taleplerini 2.761,87 TL, ... için toplam taleplerini 2.231,87 TL, ... için toplam taleplerini 2.000,00 TL, ... için toplam taleplerini 2.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin senarist yönetmen olduğunu, davacıların talebi ile daha önce benzer tecrübeleri olmayan davacılara, önceki yıllardan uhdesinde olan dava konusu senaryo fikrini paylaşarak söz konusu fikri bir projeye dönüştürmek istediğini, bu anlamda müvekkilinin söz konusu eserde icracı sanatçı olarak davacılarla birlikte çalıştığını, bu çalışmalarının karşılığı olan ücreti de davacılara ödediğini, müvekkilinin dava konusu projeyi ilk olarak 2008 yılında aynı tema üzerinde şekillenen “Estarabim” ve “Meleekler ve Diğerleri” isimli iki film veya dizi öyküsü olarak bir çok yapımcı firmaya sunduğunu, ancak bunların o zaman projeye dönüştürülemediğini, dava konusu eserdeki karakterlerin ve eserin ana unsurlarının müvekkilinin 2008’de yazdığı iki öykü ile aynı olduğunu, oyuncu ve gönüllülerden oluşan davacıların durumunun, müvekkilinin fikrini hayata geçirmek için müvekkilinin talimatları doğrultusunda bir araya gelip, bu fikirleri icracı sanatçı sıfatı ile filme dönüştürmelerinde ibaret olduğunu, davalının gerekli koordinasyonu ve gerekli altyapıyı davacılara sunduktan sonra senaryo fikirlerini ana hatları ile davacılara aktardığını ve davacıların da bu fikirleri kendilerince geliştirdiği, koordineli bir çalışma sonucu davalının son onayı vermesi ile birlikte senaryonun tamamlanıp davacılar tarafından çekildiğini, hatta davalının çekimlerini beğenmediği bir kısım bölümlerin yönetmenliğini yaptığını, proje ve bölüm hikayelerinin ana unsurları ve karakterlerinin de müvekkili tarafından belirlendiğini, müvekkilinin projenin Mynet internet sitesine satışında, bölüm başına 1.000 (Bin) TL ve reklam gelirleri için de şirketin kazandığı miktarın %50’si oranında pay sahipliği öngörüldüğünü ve müvekkilinin fatura karşılığı aldığı kısımların büyük bir bölümünü ... ve dava dışı Abdülselam Yener hesabına aktardığını, ayrıca ...’a elden 4.500 (dört bin beşyüz) TL ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların, tamamlamış oldukları senaryoyu, senaryonun başlangıcında var olan sinopsisi (olay örgüsünü kısaca anlatan senaryo taslağı) incelemesi için Toros Yapım yetkilisi davalıya ilettikleri, davalının da, kendi dilekçesi ekinde sunduğu mail eklerine göre; senaryo üzerinde yorumlarda bulunduğu, kendi işlerinden örnekler verdiği, burada davacılar tarafından hazırlanmış bir eser söz konusu olduğu, davalının bu eseri yeterli görüp görmemesi, önceki deneyimleri ile yol göstermesinin teknik bir süreç olduğu ve teknik desteğin eser sahipliği sağlamadığı, davalının senaryo yazarı sıfatı olmadığı, olayların akışına bakıldığında, davacılar tarafından sinema eserinin yapısal unsuru olan senaryonun hazırlandığı, ana omurganın oluşturulduğu; diyalog yazarının cümleleri belirlediği; tüm bunların yapımcıya iletildiği, yapımcı davalının ise tüm bu süreçte uyum içinde çalışmayı sağlayarak, beğenmediği teknik düzeltmeleri istediği, sponsorlarla irtibata geçilmesini istediği, beğenmediği 5. ve 6. bölümlerin çekimini tekrar kendisinin organize ettiği ancak jenerikte yönetmen olarak yer almadığı, mali organizasyonları sağladığı, dava dışı Mynet ile sözleşme imzaladığı, icracı sanatçıların ödemesini yaptığı, tüm bu sürecin davalının teknik destek sağladığını gösterdiği, davacı ...’ın yönetmen ve senaryo yazarı, davacılar ..., ...’in senaryo yazarı olarak her bölüm jeneriğinde adlarına yer verilmiş olmasının eser sahipliğine karine teşkil ettiği, ek olarak ilk bölümlerde davalı adına hiçbir şekilde yer verilmez iken 4. Bölümden itibaren “4. Bölümde Yapımcı - Senaryo Danışmanı” devam eden bölümlerde “Senaryo Danışmanı” olarak adına yer verildiği, bu hususun bile davalı katkısının teknik bir katkı olduğuna karine teşkil ettiği, davaya konu olayda, taraflar arasında yazılı bir mali hak devir sözleşmesi olmadığı, yapımcının Mynet ile sözleşme imzaladığı, ancak yazılı bir mali hak devir sözleşmesine sahip olmaması nedeni ile davacılar tarafından tebliğ edilen ihtar sonrası bu konuda davacılardan muvafakat istediğinin dosya kapsamından görüldüğü, bu durumda, tüm olay akışına bakıldığında davacılardan yönetmen ve senaryo yazarı olanların fikri katkıyı sağlayan ve eseri oluşturan birlikte eser sahibi olduğu, davalının ise mali hak devir sözleşmesi olmaksızın yayıncı Mynet ile sözleşme akdettiği, davacılardan; ...’in Fehmi Kır, ...’in İbo, ...’ın Ramo, ...’ın Tek Kat Memet, ...’nın ise Ercü karakterini canlandırdığı, davalıların eserdeki karakteri yarattığı, özgün biçimde yorumladığı, internet sitesinde yayınlanan bölümlerin izleyici tarafından takdir görmesi neticesinde aynı karakterlerle dizinin devamı olan sinema filminin çekildiği, davacıların icracı sanatçı olmalarından kaynaklanan komşu haklarının söz konusu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davacılar ..., ..., ... ve ...'in "Yolunda A.Ş.-Bir Ankara Dümeni" adlı sinema eserinin eser sahibi olduklarının tespitine, davacılar mali haklarına ilişkin tazminat taleplerinin kabulü ile davacı ... için Eser sahibi/Senarist alacağı için 1.093,12 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, yönetmen alacağı için 3.180,10 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için, Eser sahibi/Senarist alacağı için 1.093,12 TL'nın 28.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için Eser sahibi/Senarist alacağı için 761,87 TL'nın 28.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için İcracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için, Eser sahibi/Senarist alacağı için 231,87 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda davaya konu eserin FSEK kapsamında korunan sinema eseri olduğunun, bu eserin davacılar tarafından hazırlandığının, davalının yaptıklarının teknik destek olduğunun belirlendiği, mahkemece yemin teklif etme hakkının hatırlatılmasının ancak ispat yükü kendisine düşen tarafın yemin deliline başvuru hakkının varlığı ile mümkün olduğu, yemin deliline dayanılabilmesi de ancak, ya tarafların delil listelerinde açıkça bu delili bildirmeleri veya davacının dava dilekçesinde, davalının da cevap dilekçesinde yemin deliline dayanması ile mümkün olduğu, davacının davalı ...'a yaptığını iddia ettiği 4.500.-TL'lik ödeme için dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı, diğer taraftan davalı tarafça davalı ...'a yapılan ödemelerin tüm davacıların alacaklarına istinaden yapıldığının da ispatlanamadığı; davalı vekilinin müvekkili tarafından davacı ...’ın hesabına 7.000.-TL havale edildiği yönündeki istinaf itirazına gelince, dosya kapsamında bulunan delillerin incelenmesinden, davalı tarafça davacı ...'ın banka hesabına 10/01/2013 tarihinde 7.000.-TL havale edildiği, buna göre banka hesabına yapılan ödemenin havale hükmünde olduğu, mevcut bir borcun alacaklısına ödendiğine karine teşkil ettiği, somut olayda da, davalı tarafça dava konusu sinema eserinin yapıldığı tarihlere denk gelen 10/01/2013 tarihinde, davacı ...'ın banka hesabına 7.000.-TL havale gönderdiği sabit bulunduğuna göre davacı ...'ın bu paranın başka bir hukuki ilişki için gönderildiğini ispat etmesi gerektiği, davacı ... vekilince bu paranın başka bir hukuki ilişki nedeniyle alındığı beyan edilmiş ise de, hukuki ilişkinin içeriği yönünde herhangi bir beyan ve ispat vasıtası sunulmadığı, hal böyleyken davalı tarafça davacı ...'a gönderilen paranın işbu dava konusu sinema eseri için gönderildiğinin kabulü gerekirken bu hususta hiçbir değerlendirmede bulunulmaması ve ödemenin davacının alacağından düşülmemesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davacılar ..., ..., ... ve ...'in "Yolunda A.Ş.-Bir Ankara Dümeni" adlı sinema eserinin eser sahibi olduklarının tespitine, davacıların mali haklarına ilişkin tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı ... için, Eser sahibi/Senarist alacağı için 1.093,12 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için Eser sahibi/Senarist alacağı için 761,87 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için İcracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için, Eser sahibi/Senarist alacağı için 231,87 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, icracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için İcracı sanatçı/oyuncu alacağı için 2.000,00 TL'nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin davacı ...'ın alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, karara konu miktar temyiz sınırının altında olduğundan miktar yönünden davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kendilerine tebliğ edilmediğinden bahisle bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 02/02/2021 tarihli temyiz başvurusu değerlendirme kararında, davalı vekilinin temyiz isteminin süresinden sonra yapıldığı ayrıca davalının temyize konu ettiği miktarın temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiştir.
Ek karar asıl kararla birlikte davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf mahkemesi kararına yönelik temyiz talebi, istinaf mahkemesi karar ilamının davalı ... vekilinin UETS adresine 17/07/2010 tarihinde konulduğu ve kararın bu şekilde 22/07/2020 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, iki haftalık temyiz süresinin son günü olan 05/08/2020 tarihi geçirildikten sonra davalı vekilince temyiz talebinde bulunduğu, ilaveten davalının temyiz istemine konu ettiği tutarın temyiz sınırı altında kaldığı gerekçeleri ile 02/02/2021 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmişse de, dosyanın incelenmesinden, davalı vekiline 17/07/2020 tarihinde çıkarılan tebligatın UETS kısmında yazılı (25...-81...-47..) numarasının sahibinin İst. Huzur Hastahanesi ve Dinlenme Evleri olduğu, bilahare davalı vekiline çıkarılan temyiz başvurusu değerlendirme kararında davalı vekilinin UETS adresinin (16...-53...- 32...) numaralı olduğu, hesap sahibinin de ... olduğu anlaşıldığından, davalı vekili olarak Av....’e 22/07/2020 tarihinde çıkarılan tebligattaki adresi yanlış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar ilamının davalı vekiline tebliğ edilmiş sayılamayacağı, ayrıca davalı vekilinin temyiz talebinin eser sahipliğine de yönelik olduğu dikkate alındığında, konusu itibarı ile temyiz kesinlik sınırından bahsedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 02/02/2021 tarihli ek kararına yönelik temyizi isteminin kabulü ile ek kararın kaldırılarak davalı vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile 02/02/2021 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 707,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.