Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1094 Esas 2022/4811 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1094
Karar No: 2022/4811
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1094 Esas 2022/4811 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen bir karara itiraz edilmiştir. Davacı müvekkil şirket, davalıya satmış olduğu malların bedelini vadesinde ödemediği için alacak için icra takibi başlattığını ancak davalının haksız itiraz ettiğini öne sürerek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir. Davalı vekili ise, davalı ve davacı arasında ticari bir ilişki olduğunu ve faturalarda yazılı malların tamamının kendilerine teslim edilmediğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının ispat külfetini yerine getirdiğini ve malların tamamının teslim edildiğini, davalının ise iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.Bölge Adliye Mahkemesi ise, davanın cari hesaba dayalı takibe vaki itirazın iptali davası olduğunu ve takibe sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirterek, davacının taraf ticari defterleri ile ispatının yeterli olduğunu ve davalının yeterli delil sunamadığını, yemin delilinin de hatırlatılmadığını vurgulayarak istinaf isteminin esastan reddedilmesine karar vermiştir. Temyiz başvurusu sonucunda, yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığına karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri uyarınca istinafın esastan reddedildiği ve onama kararının verildiği belirtilmiştir.
HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri:
- HMK'nın 353. maddesi, istinaf başvurusu hakkında yapılacak incelem
11. Hukuk Dairesi         2021/1094 E.  ,  2022/4811 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.06.2020 tarih ve 2019/449 E- 2020/280 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.11.2020 tarih ve 2020/917 E- 2020/964 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında bulunan ticari iş gereği müvekkil şirket davalıya bir takım mallar satmış ve aralarında cari hesap ilişkisi kurulduğunu, bu ilişki içinde fatura ve mutabakat formları davalıya gönderildiğin, fakat davalı bu faturalara yasal süre içerisinde hiçbir itirazda bulunmadığını ve fatura bedellerini vadesinde ödemediğini, alacak için davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, Kayseri 2. İcra Müdürlüğü 2019/5925 esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olup bu nedenle davacı tarafından davalıya gönderilen malların bedeli olarak kesilen faturalar bulunduğunu, davalının mezkur faturalara yasal sürede itiraz etmediğini, ancak faturalarda yazılı malların tamamı müvekkil şirkete teslim edilmediğini savunarak davanın reddine ve alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; cari hesaba konu faturaların davalı defterinde kayıtlı olması ile davacının mal teslimi hususunda ispat külfetini yerine getirdiği, davalının malların tamamının teslim edilmediği savunmasını ispat edemediği, mal teslimi hususunun davalının defter kaydıyla ispatlanmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalının Kayseri 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/5925 Esas sayılı dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, itirazın iptaline karar verilen 73.865,66 TL'nin takdiren % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davanın cari hesaba dayalı takibe vaki itirazın iptali davası olduğu ve takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, davalının davacı ile aradaki akdi ilişkiyi kabul ederek ödeme iddiasında bulunduğu, taraf ticari defterlerinin biri birini teyit ettiğinin bilirkişi raporuyla belirlenmiş olduğu, dava değerinin tanıkla ispat sınırının üstünde olduğu, davalının, taraflar arasındaki süregelen akdi ilişki kapsamında davacıya peşin ve avans niteliğinde ödemelerde bulunduğunu ancak buna rağmen bazı malların kendisine teslim edilmediğini iddia etmiş olup bu durumda ispat külfeti davalıda olup, taraf ticari defterlerinde faturalara ve ödemelere ilişkin kayıtlar bir birini teyit eder mahiyette olup bu defterlere göre davacının davalıya 01.01.2013 tarihinden sonra 263.674,65 TL tutarında fatura düzenlediği, buna karşılık davalının bu tarihten sonra 352.251,58 TL ödeme yaptığı ancak 01.10.2013 tarihinden önce davacının davalıdan 162.442,59 TL bakiye alacağının olduğu sabit olup davalı ödeme yaptığı halde ödemeye konu malların kendisine teslim edilmediğini ileri sürüyorsa ticari defterlerdeki yasal karine karşısında, bu yasal karinenin aksini kesin delillerle ispatlaması gerekirken davalının dosyaya bu yönde deliller sunmadığı ve davalı cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olmasına rağmen mahkemece bu hususta bir hatırlatma yapılmamasına rağmen davalının yemin delilinin hatırlatılmadığı yönünde açıkça bir istinafının olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.784,32 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,13/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara