Esas No: 2022/3523
Karar No: 2022/4693
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3523 Esas 2022/4693 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3523 E. , 2022/4693 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, bir tüketici davasında verilen kararın temyiz edilmesi talebini reddetmiştir. Davacı, hesabında izinsiz olarak aktarılan 2.235,50 TL ve 11.000 EURO’nun tahsili için dava açmıştır. Karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı 107.090,00 TL olduğundan, davanın kabul edilmesine ve davalı lehine ödenmesi gereken tutarın da bu sınırın altında olması nedeniyle karar kesin nitelikte kabul edilmiştir. Kanun maddelerine göre, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesi bir karar vermek zorundadır, ancak Yargıtay da bu konuda karar verebilir. Bu nedenle, davacı ve davalı vekillerinin temyiz talepleri miktar yönünden ayrı ayrı reddedilmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 346/2. ve 366. maddeleri açıklanarak kanun hükümleri detaylı bir şekilde aktarılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 21.01.2020 tarih ve 2018/193 E. - 2020/5 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne-esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 02.03.2022 tarih ve 2020/365 E. - 2022/242 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, davacının bilgi ve rızası dışında hesaplarında bulunan 2.235,50 TL ve 11.000 EURO’nun (46.264,90 TL) başka hesaplara aktarılmasından kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir. Karar tarihi olan 02.03.2022 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davalı aleyhine hükmedilen toplam miktarın ve davacı açısından toplam dava değerinin temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı ve davalı vekillerinin temyiz isteminin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekillerinin temyiz isteminin miktar yönünden ayrı ayrı REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.