Esas No: 2022/355
Karar No: 2022/4765
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/355 Esas 2022/4765 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/355 E. , 2022/4765 K.Özet:
Dava, davalı şirketin yurtdışında para toplayarak yüksek faiz verileceği vaadiyle müşteri toplaması ve davacının da buna para yatırması sonucu alamaması nedeniyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, 7194 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki ilişkinin ortaklık ilişkisi olarak kabul edileceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise, davacının davalı şirket ortağı olduğu ve şirketler hukuku gereği sermayenin geri istenemeyeceği gerekçesiyle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varmış ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Sonuç olarak, taraf vekillerinin temyiz istemleri reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmış ve bakiye temyiz ilam harcı alınarak dava dosyası ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 7194 Sayılı Kanun'un 41. maddesi, 6102 Sayılı TTK'nın 480/3 (6762 sayılı Kanun'un 405/2) maddesi, ve 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.02.2020 tarih ve 2020/36 E. - 2020/85 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.10.2021 tarih ve 2020/1520 E. - 2021/2034 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ...Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği vaadi ile para topladığını, müvekkilinin de davalı şirkete para verdiğini ancak verilen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca işbu davadan önce 7194 SK'nın yürürlüğe girdiği 07.12.2019 tarihi itibariyle taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olduğunun kabulü gerektiği, şirketler hukukunda şirkete konulan sermayenin şirketten geri istenemeyeceği, 7194 sayılı Kanun’nun 41. maddesindeki açıklık gereğince şirket ortağı olan/sayılan davacı tarafın 07.12.2019 tarihinden sonra açtığı işbu davanın reddine karar verilmesi gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında davacının davalı şirket ortagı olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 480/3 (6762 sayılı Kanun'un 405/2) maddesi uyarınca, hissedarların sermaye olarak verdiklerini geri isteyemeyecekleri, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme yapıldığı tespiti ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.