Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/650 Esas 2022/4718 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/650
Karar No: 2022/4718
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/650 Esas 2022/4718 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın asıl konusu, dava dışı asıl borçlunun davacı bankadan kullandığı kredinin müteselsil kefilliği konusudur. Asıl borçlunun ve kefillerin ihtarnamesine rağmen borcun ödenmediği ve takibin başlatıldığı ancak davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiği ve icra inkar tazminatı talebinin kabul edildiği belirtilmektedir. Ancak davalıların zamanaşımı defi ile alacak talebinin zaman aşımına uğradığı, kefaletin geçersiz olduğu uyarısı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda da Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 355 vd., 369/1., 371, 370/1., 372.
11. Hukuk Dairesi         2021/650 E.  ,  2022/4718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.10.2016 tarih ve 2015/82 E- 2016/678 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 23.11.2020 tarih ve 2017/5324 E- 2020/1995 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi temlik alan davacı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı asıl borçlunun davacı bankadan 6.592.- TL bedelli kredi kullandığını, davalıların da bu kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlu ve kefillere yönelik 28.01.1999 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ve hesabın kat edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bu nedenle takibin başlatıldığını, ancak davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, kefaletin geçersiz olduğunu, kefaletin el yazısı ile yazılmadığını ve kefalet miktarının da belirtilmediğini, davalıların böyle bir borcunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalının zamanaşımı defi reddedilerek, kefillerin kefaletlerinin geçerli olduğu, kredinin ödeme planında belirtilen ödemelerin yapılmadığı, takibe itirazın da davalılar tarafından haksız olarak yapıldığı gerekçesiyle tahsilde tekerrür olmamak üzere, davacı tarafın davasının kısmen kabulüne, davalı tarafın İstanbul 9. İcra Dairesinin 2014/3961 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.024,99 TL asıl alacak, 147,884,37 TL işlemiş faiz, 7.394,22 TL BSMV ve kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranına ilişkin yapılan itirazın iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, (164,303,58 TL) nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş olduğu, bu bankanın TMSF tarafından devralınmadığı, TMSF tarafından devralınmayan bankaların alacakları yönünden 20 yıllık zaman aşımı süresinin söz konusu olmadığı, dava konusu alacağın 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının davalılara 28/01/1999 tarihli ihtarnameyi gönderdiği ve dava konusu alacağın 28/01/2009 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı, eldeki takibin ise zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, davalılar tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, temlik alan davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temlik alan davacı ...Ş. temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (temlik alan) davacı ...Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı ...Ş.'ye iadesine, 13/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara