Esas No: 2012/1500
Karar No: 2012/4781
Karar Tarihi: 10.07.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1500 Esas 2012/4781 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili,taraflar arasındaki Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince, inşaat süresinin, kat irtifakının kurulduğu tarihten itibaren 30 ay olup, inşaat süresi dolmadan 12.11.1999 tarihinde meydana gelen depremde sözleşme konusu inşaat yıkıldığını, dolayısıyla müvekkiline düşen 2. kat 10 bağımsız bölüm numaralı dairenin de tamamen yıkılması sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek,imalât bedeli olan 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince; taraflarca dosya kapsamına sunulan tüm belgeler, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1999/367 D.İş Sayılı tesbit dosyası ve belediye işlem dosyası kapsamı, ve oluşturulacak uzman bilirkişi kuruluna incelettirilmeli, inşaatın 1975 Deprem Yönetmeliğine, fen ve sanat kurallarına, Yasa ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ve dolayısıyla inşaat ayıplı yapılmış ise, çökmesinin inşaatın ayıplı yapılmasının sonucu olup olmadığını gerekçeleri de gösterilmek suretiyle açıklayan bilirkişi kurulu raporu alınmalı ve çökmenin, kusurlu imalât sonucu gerçekleşmiş olduğunun tesbiti halinde de davalı yüklenicinin kazanılmış hakkı gözetilerek; 8.926,00 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmazın deprem yönetmeliğine, fen ve sanat kurallarına aykırı yapılması nedeniyle yıkıldığı anlaşldığından davalının binanın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin hükmüne uyulan 03.03.2010 tarih, 2009/984 Esas, 2010/1192 Karar sayılı ilâmında, inşaat yüklenici davalı şirket tarafından ayıplı olarak imal edilmiş ise, kusuruna dayalı olarak Borçlar Kanunu’nun 96. maddesi gereğince davalı yüklenicinin, davacının gerçekleşen zararından ötürü sorumlu tutulabileceği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporları incelendiğinde; inşaatın ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı ve
varsa yüklenicinin illiyetli kusurunun derecesi, bilirkişilerce saptanamadığı, mahkemece, taraflarca dosya kapsamına sunulan tüm belgeler, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1999/367 D.İş Sayılı tesbit dosyası ve belediye işlem dosyası kapsamı, oluşturulacak uzman bilirkişi kuruluna incelettirilmeli, inşaatın 1975 Deprem Yönetmeliğine, fen ve sanat kurallarına, Yasa ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ve dolayısıyla inşaat ayıplı yapılmış ise, çökmesinin inşaatın ayıplı yapılması sonucu olup olmadığını gerekçeleri de gösterilmek suretiyle açıklayan bilirkişi kurulu raporu alınması ve çökmenin, kusurlu imalât sonucu gerçekleşmiş olduğunun tesbiti halinde de davalı yüklenicinin kazanılmış hakkı gözetilerek; 8.926,00 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilâmına uyulduğu halde; bozma ilamında belirtilen hususlarda denetime elverişli bilirkişi raporu alınmadan 17.03.2011 havale tarihli bilirkişi kurulunun ek raporu hükme dayanak yapmıştır. Mahkemenin sözü edilen bilirkişi raporunu hükme dayanak alarak hüküm vermesi “usuli kazanılmış hakkının korunması gerektiği” ilkesine aykırı olmuştur.
Bozmaya uyulmakla taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış hakkın korunabilmesi için bozmada işaret edilen hususların noksansız olarak yerine getirilmesi zorunludur. Oysa, yukarıda açıklandığı üzere mahkemece, bozma ilâmına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; taraflarca dosya kapsamına sunulan tüm belgeler, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1999/367 D.İş Sayılı tesbit dosyası ve belediye işlem dosyası kapsamı, oluşturulacak yeni uzman bilirkişi kuruluna incelettirilmeli, inşaatın 1975 Deprem Yönetmeliğine, fen ve sanat kurallarına, Yasa ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ve dolayısıyla inşaat ayıplı yapılmış ise, çökmesinin inşaatın ayıplı yapılması sonucu olup olmadığını gerekçeleri de gösterilmek suretiyle açıklayan bilirkişi kurulu raporu alınmalı ve çökmenin, kusurlu imalât sonucu gerçekleşmiş olduğunun tesbiti halinde de davalı yüklenicinin kazanılmış hakkı gözetilerek; 8.926,00 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmelidir..
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.