Esas No: 2022/3585
Karar No: 2022/4709
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3585 Esas 2022/4709 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3585 E. , 2022/4709 K.Özet:
Dava, 17.000 USD bedelli çekin icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir ve istinaf mahkemesi de istinaf istemini esastan reddetmiştir. Davacı vekili karara karşı temyiz yoluna gitmiştir ancak miktar yönünden temyiz süresi geçirilmiştir. Bu nedenle, temyiz istemi reddedilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hukuk maddeleri olarak, kesin olan kararların temyiz istemlerinde Bölge Adliye Mahkemesi karar verirken, Yargıtay da aynı yolu izleyebilir, Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 40.000,00 TL’yi geçmeyen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Maddeler, HMK 346/2 ve 362/1-a’dır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16.04.2019 tarih ve 2018/781 E. - 2019/631 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.02.2022 tarih ve 2019/1272 E. - 2022/171 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, 17.000 USD bedelli (dava tarihindeki değeri 28.959,50 TL) çeke dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.6100 sayılı HMK’nın “Temyiz Edilemeyen Kararlar” başlığını taşıyan 362/1-a maddesiyle, Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve miktar veya değeri 40.000,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olarak verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu miktar, karar tarihi olan 08/02/2022 tarihi itibariyle 107.090,00 TL’dir. Davacı tarafından reddedilen miktar yönünden temyize gelmekle anılan miktarın yukarıda yazılı madde hükmüne göre temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin davaya ilişkin karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Somut olayda davacı taraf 17.000 USD bedelli alacağın tahsilini talep etmiş, mahkemece verilen red kararına karşı yapılan istinaf istemi ise istinaf mahkemesince esastan reddedilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece verilen karara ilişkin olarak temyiz sınırı belirlenirken adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim kapsamında Bölge Adliye Mahkemesinin kararı tarihindeki (08.02.2022) kurun göz önüne alınması gerektiği, bu kapsamda dövizin dava tarihindeki değeri esas alınarak miktar yönünden temyiz yolunun kapalı olduğu sonucuna ulaşılmasının yerinde olmadığı ve karara yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan temyiz isteminin miktar yönünden reddine dair Dairemiz çoğunluğunun görüşlerine katılmıyoruz.