Esas No: 2020/17522
Karar No: 2022/12994
Karar Tarihi: 08.12.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17522 Esas 2022/12994 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/17522 E. , 2022/12994 K.Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen denetimli serbestlik tedbirine yönelik yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu belirtti. Bu nedenle kesinleşmeyen karara ilişkin sonraki işlemlerin hukuken geçersiz olduğu kararına varıldı. 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine karar verildi. Söz konusu kararın dayanak maddesi ise 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi idi. Ayrıca, bu maddeye 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları durma kararı niteliğinde olduğundan, itiraza tabi olması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre usulüne uygun tebliğ yapılabilmesi için, kendisine tebligat yapılacak kimse veya belirtilen maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerektiğinden,
Sanığın yokluğunda verilen 14/04/2011 tarihli denetimli serbestlik tedbiri kararının Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapılan tebliğ evrakında, muhatabın adreste bulunmama sebebinin belirtilmediği, bu yönüyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 22.01.2016 tarihli temyiz isteminin 14/04/2011 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraza tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE, 08.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.