Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8459 Esas 2022/4865 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8459
Karar No: 2022/4865
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8459 Esas 2022/4865 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8459 E.  ,  2022/4865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23.02.2017 tarih ve 2016/73 E. - 2017/37 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.11.2020 tarih ve 2020/100 E. - 2020/290 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin piyasada "bebelux, babylux, fatoşbebe, sweet baby, mysweet baby” gibi markaları ile tanındığını, davalının ise müvekkilinin çalışmalarından ve ününden yararlanarak "bebeneo" ibareli markasını 16/03/2015 tarihinde kötü niyetli olarak TPMK'da 2012/43210 tescil numarası tescil ettirdiğini, müvekkilinin markası üzerinde önceye dayalı kullanım hakkı olduğunu, davalının haksız olarak tescil ettirdiği "bebeneo" markasının müvekkili adına kayıtlı "bebe ve baby" ana ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, davalının TPE nezinde tescilli 2012/43210 tescil numaralı "bebeneo" markasının müvekkilinin tescilli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ve aynı emtia sınflarında tescil ettirilmiş olmaları nedeniyle halk nezdinde iltibasa sebebiyet vermesi ve kötü niyetli olarak tescil edilmiş olmaları nedeniyle tescillerinin hükümsüzlüğüne ve kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin markası ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini belirten davacının, müvekkilinin markasının TPMK'daki tescil sürecine itiraz etmediğini, BEBE ve BABY ibarelerinin ancak markaların bebek ürünlerine ilişkin sektörde kullanılması nedeniyle
    tamamlayıcı unsur olarak kabul edilebilir olduğunu, bu ibarelerin tek başına tescile konu ibareler olmadığını, ticari hayatta herkes tarafından kullanılan ibareler olduğunu, müvekkilinin markasının iki farklı nitelikte kelimenin biraraya gelmesi ile yeni bir ibare oluşturulduğunu ve tüketici nezdinde bir bütün olarak ayırt edicilik kazandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafa ait BABYLUX, bebelux, fatoş bebe, sweet baby, mysweet baby gibi markalar ile davalı tarafa ait BEBENEO markaları dikkate alındığında her iki marka arasında ortak unsurun bebe ibaresi olup, bebe ibareli çok sayıda tescilli marka olduğu, bu ibarenin ayırt ediciliği olmayan yaygın kullanım nedeniyle zayıf marka niteliğinde olduğu, söz konusu davacı ve davalı kullanımlarında her ne kadar bebe ibareleri ortaksa da, ortalama tüketici gözünde zayıf marka niteliği dikkate alındığında ayırt ediciliği olup, karıştırma ve bağlantı kurulma ihtimali bulunmadığı, davacı tarafın bebe ibaresi zayıf marka niteliğinde olup, bir çok kişi tarafından tescili söz konusu olması dikkate alındığında farklı ibare ile markanın tesciline karşı çıkılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacı ve davalı markaları karşılaştırıldığında davacı markasındaki BEBE ibaresi zayıf marka niteliğinde ve davalı markası farklı ve ayırt edicilik vasfı kazanmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı markasının BEBENEO ibaresinden oluştuğu BEBE ve NEO olarak iki anlam ifade eden kelimenin birleştirilerek oluştuğu, davacı markalarının BEBE ve BABY kelimeleri kullanılarak oluşturulduğu, söz konusu kelimelerden BEBEK kelimesinin ingilizcesi ve kısaltması şeklindeki ifadeler içerdiği, ülkemizde de yaygın şekilde kullanımı bulunduğu, BEBE ve BABY kelimelerinin yaygın kullanımı olması nedeniyle güçlü ve ayırt edici niteliği bulunmadığı, zayıf marka hüviyetinde olup, BEBE ve BABY kelimelerinin kullanımları dikkate alındığında BEBENEO markasının kullanılmasının davacı markalarıyla karışıklığa sebep olmayacağı, ortalama tüketicinin ayırt edici niteliği bulunmayan BEBE ibaresini farklı marka bütünleri içerisinde algılamasının markalar arasında iltibasa sebep olmayacağı, bu nedenle markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunmadığının tespit edilmesine, davacı markaları ile davalı başvurusunun konusu olan işaret arasında biçim ve umumî intiba itibariyle bir benzerlik bulunmamasına, günlük yaşamda ve ticaret hayatında yoğun bir şekilde kullanılan bebe, bebek ve ingilizcesi baby kelimelerinin kullanılmasının davacının tekelinde olmadığının açık bulunmasına, davacının "bebeneo" markasının Azerbaycan'daki başvuru tarihinin davalının markayı TPMK nezdinde tescil ettirmesinden 5 ay sonrası olmasına, kaldı ki davalının itirazı üzerine davacının "bebeneo" markasını tescil talebinin Azerbaycan yetkili makamlarınca reddedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf talebinin sayılı HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/06/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
    MUHALEFET ŞERHİ

    Dava, önceki tescilden doğan hakka dayalı davalı adına sonradan tescil edilmiş olan “bebeneo” ibareli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın reddine, bölge adliye mahkemesince ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK’nın 42. maddesi ile marka tescilinde mutlak ve nispi red nedenleri hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmiştir. Nispi red nedenlerini düzenleyen m. 8/1-(b) hükmüne göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın sahibinin itirazı üzerine marka tescil başvurusu reddedilir.
    Bu maddenin dördüncü fıkrasına göre ise, marka, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzeri olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir. Ancak, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir.
    Bilindiği üzere 556 sayılı KHK m. 8/1-b kapsamında karşılaştırma yapılırken önce markaların aynı ve/veya benzer olup olmadıkları, sonrada tescilli oldukları mal ve/veya hizmetlerin aynı ve/veya benzer ya da aynı tür olup olmadıklarının tespiti yapılmaktadır.
    Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, davacı önceki tescilli “BEBE” ve “BABY” ibareli markalarına dayanarak davalı tarafından sonradan tescil edilen “BEBENEO” markasının hükümsüzlüğünü istemiş olup hükümsüzlüğü istenen davalıya ait sonraki tescilli “BEBENEO” markası hükümsüzlüğe dayanak gösterilen önceki tarihli davacıya ait “BEBE” ve “BABY” ibareli markalar ile aynı sınıflarda tescillidir. Diğer bir ifade ile taraf markaları aynı ve/veya benzer malları kapsamaktadır.

    Hükümsüzlüğe dayanak gösterilen önceki tescilli “BEBE” ve “BABY” ibareli davacı markaları ile sonraki tescilli davalının “BEBENEO” ibareli markası arasında anlamsal aynılık, görsel ve fonetik (sesçil) olarak benzerlik bulunmaktadır. Taraf markaları arasında mevcut olan benzerlik, aynı ve/veya benzer mal ve/veya hizmetler yönünden 556 sayılı KHK m. 8/1- (b) hükmü anlamında karıştırmaya sebebiyet verecek boyuttadır. Diğer bir ifade ile, anlamsal, görsel ve fonetik yönden değerlendirme yapıldığında, taraf markaları birbirinin aynı ve/veya benzeri ve/veya birbirinin devamı intibaını oluşturacak şekilde benzer olup, ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimali ve/veya tehlikesi olduğu ihtimali görülmektedir.
    Bu nedenlerle kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan onama yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.

    Hemen Ara