Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1006 Esas 2022/4872 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1006
Karar No: 2022/4872
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1006 Esas 2022/4872 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin. Davacı müvekkilinin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrası davalı TEDAŞ ile akdedilen işletme hakkı devir sözleşmesi sonucu, elektrik dağıtım ve perakende satış işleri müvekkili tarafından yerine getirildi. Müvekkilin davalı TEDAŞ tarafından yürütülmekteyken Davacı tarafından yapılan ödeme sonucu Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ilamının icra takibine konulması sonucu ödenen tutar davalı TEDAŞ'a rücu edilerek istenmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Ancak Yargıtay kararı ile, rücu imkanı olmayan bir alacak için davalıdan tahsiline karar verilmesi taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasaya aykırılık oluşturacağı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 4046 sayılı Kanun, İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b/1 ve 373/1. maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2021/1006 E.  ,  2022/4872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.03.2019 tarih ve 2016/979 E- 2019/236 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.12.2020 tarih ve 2019/1081 E- 2020/1240 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi maksadıyla 4046 sayılı Kanun uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nev'inin değiştirilmesi suretiyle kurulduğunu, davalı ile 24.07.2006 tarihinde akdedilen işletme hakkı devir sözleşmesi ile elektrik dağıtım ve perakende satış işinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, 28.06.2013 tarihinde ise davalının özelleştirilmesine ilişkin sürecin tamamlanarak müvekkili şirkete ait davalı hisselerinin özelleştirildiğini, faaliyetlerin davalı TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde, Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/637 E. sayılı dosyası ile açılan davada davanın kabul edilerek kararın kesinleştiğini, karara dayalı olarak icra müdürlüğünün 2009/21524 E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takip dosyasına, müvekkili tarafından ödeme yapıldığını, ödenen tutardan davalının sorumlu olduğunu beyanla; şimdilik 85.000,00 TL'nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21/10/2019 tarihinde ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, rücu davalarında zamanaşımı süresinin 2 yıl olması nedeniyle, ödemenin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında 31.03.2006 tarihinde bilanço düzenlemeleri yapıldığını ve 31.12.2007 tarihinde ve şirketin devrine ilişkin bilanço düzenlemelerinde de borç ve alacak devir işlemlerinin tekrarlandığım, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın özelleştirme ile ilgili mali konulardaki talimatları doğrultusunda 30.04.2013 tarihinde Boğaziçi EDAŞ tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço düzenlemelerinin yapılarak geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında EÜAŞ ve bağlı şirketleri, TETAŞ ve TEİAŞ’a olan borçlarının TEDAŞ’a aktarıldığını, ticari borçların TEDAŞ’a aktarılması sırasında hazır değerler tutan ticari borçlardan mahsup edilerek aktif-pasif farkı sermaye artışı yapılması / zarar hesabına kayıt yoluyla dengelenmesi çerçevesinde devir sürecinin mali yönüyle ilgili işlemlerin ikmal edilerek Boğaziçi EDAŞ'ın özel sektöre devrinin gerçekleştirildiğini, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğinden, geçmiş yıllara ilişkin olarak TEDAŞ’tan herhangi bir talepte bulunulamayacağı, üçüncü kişilerle mülkiyet hakkına dayalı ihtilafların sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca TEDAŞ’a bildirilmesinin gerektiğini, davacı tarafından davanın hiçbir aşamasının bildirilmediğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının davaya ilişkin faiz ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkının olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 21/09/2018 tarihli rapora göre, rücu istemine müstenik alacağın 1.554,36 TL'lik kısmının davacının sorumluluğunda olduğu, İHDS'nin 7.4.maddesinde ihbar sorumluluğuna yönelik bir düzenleme bulunmadığından davacının; İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2009/21524 Esas sayılı dosyasına ödemiş olduğu tutarın %96,5'lik kısmından davacının sorumlu olduğunu, davacının yatırdığı 92.770,00 TL'nın %96,5'u olan 89.523,05 TL'lik kısmını ödeme tarihi olan 31/08/2010 tarihinden itibaren, 4.760,13 TL'nın %96,5'u olan 4.59,52-TL'lik kısmını, ödeme tarihi olan 17/09/2010 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsili talebinde haklı olacağı gerekçesiyle davacının davasının bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesine göre 89.523,05 TL'nın 31/08/2010 tarihinden itibaren, 4.593,52 TL'nın 17/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince dava konusu elektrik faturasının İHDS öncesi tanzim edildiği ve sorumluluğun İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı TEDAŞ'da olduğu gerekçesiyle dava kabul edilmiş; bölge adliye mahkemesince de davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan İHDS'den Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02/04/2004 tarihli kararı ile davalı TEDAŞ özelleştirme kapsamına alınmış olup bu çerçevede TEDAŞ'a ait dağıtım bölgelerinin birer dağıtım şirketlerine dönüştürüldüğü, dönüştürülen dağıtım şirketlerinin birisi olan davacı şirket ile 29/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin imzalandığı, elektrik faturası tahakkukundan ötürü dava dışı 3. kişi tarafından söz konusu ödemenin davacı şirkete yapıldığı görülmektedir. Davacı şirketin yapılan sözleşmeler sonucu kendi bütçesine giren ve muhasebeleştirilen bu bedeli daha sonra Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ilamının icra takibine konulması sonucu ödemesi, kendinde bulunan (haksız tahsil edilmiş) paranın hak sahibine iadesidir. Yüksek fatura kesilerek haksız tahsil edildiği kesinleşen ilama bağlı tutarın davalıya önceden aktarıldığı ispatlanamamıştır. Buna göre davacının iade ettiği paranın davalıdan tahsiline karar verilmesi davacı tarafı sebepsiz zenginleştireceğinden istirdadına karar verilen ana para ve faiz hakkındaki istemin reddi gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmesi taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasaya aykırılık oluşturmaktadır. Yukarıda anılan gerekçeyle haksız tahsil edilen para ve faizinin davalıya rücu imkanı bulunmadığından hükmün davalı yararına bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara