Esas No: 2020/8051
Karar No: 2022/4864
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8051 Esas 2022/4864 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8051 E. , 2022/4864 K.Özet:
Davacı, ciro ile devir aldığı bonoya karşı açılan icra takibine karşı icra hukuk mahkemesinde imzaya ve borca itirazı içeren dava açtı. Davalı, alacak senedine dayalı olduğunu savunarak davanın reddedilmesini talep etti. Mahkeme davacının iddiasını kabul ederek davanın kabulüne karar verdi. Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurdu. Bölge adliye mahkemesi davacının senedin sahte olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan kabulüne karar vererek davanın reddine karar verdi. Temyiz başvurusu yapılan karar usul ve yasaya uygun bulundu ve onandı. Kanun maddeleri: HMK'nın 200 vd. maddeleri, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi, HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri, HMK'nın 370/1. maddesi, HMK'nın 372. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Buldan Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 03.10.2018 tarih ve 2016/325 E- 2018/346 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.10.2020 tarih ve 2019/63 E- 2020/1153 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...'ın, ...'dan ciro ile devir aldığı 15/10/2016 düzenleme, 15/10/2016 vade tarihli ve 250.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine karşı icra hukuk mahkemesinde imzaya ve borca itirazı içeren davanın açıldığını, müvekkilinin ...'a ve...'a borcu olmadığını, takibe konu bononun nasıl ve ne şekilde oluşturulduğunun tespiti için şikayette bulunulduğunu ileri sürerek, bono nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Buldan İcra Müdürlüğü’nün 2016/553 Esas sayılı dosyasına konu alacağın senede dayalı alacak olduğunu, HMK'nın 200 vd. maddelerince senede karşı iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu senedin davacı tarafından Buldan Şoförler ve Otomobilciler Odasına verilmiş olan başvuru evrakının imzanın üst kısmından kesilmek veya yazı kısmının silinmek suretiyle oluşturulduğu ileri sürülmüş se de Adli Tıp Kurumu Fiziki İhtisas Dairesinin 29/08/2018 tarihli raporuna göre, senedin matbu senetlerden olmadığı, davacının Buldan Şoförler ve Otomobilciler Odasında imzalamış olduğu başvuru dosyasının içinde bulunan kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı dilekçesinin, Buldan Şoförler ve Otomobilciler odasından hiç bir şekilde mahkemeye gönderilemediği, gönderilmeme sebebi olarak da evrağın kaybı, hırsızlığı veya zayi olması ile ilgili bir rapor sunulmadığı ve davalı tarafın senedin tanzimine dayanak alacağın ispatlanamadığı gerekçeleriyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, sahtecilik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin davada, davacının takip konusu bononun sahte olduğunu ispatlayamadığı ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.