Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2770 Esas 2022/4870 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2770
Karar No: 2022/4870
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2770 Esas 2022/4870 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, banka ile müşterek borçlusu/müteselsil kefil arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında borcun tahsili için yapılan takibin kefil tarafından durdurulması ve kötü niyetli olduğu iddiasıyla icra inkar tazminatı talebi üzerine açılmıştır. Davalı taraf ise imzalanan kredi sözleşmesinin banka memuru tarafından yırtıldığını, yeni bir sözleşme imzalandığını ve ihtarnamenin tebliğ edilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Yargılama sonucunda, davacı sıfatının kaldırıldığı ve davalı tarafın imzasının ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiş ancak bütün temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 99. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/2770 E.  ,  2022/4870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.12.2017 tarih ve 2017/547 E. - 2017/757 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında 22.03.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanarak kredi kullanıldığını, davalının da kullanılan bu kredinin 37.500,00.-TL'sinin müşterek borçlusu/müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmesi hususunun ihtarname ile tebliğ edildiğini, borç ödenmeyince alacağın tahsili için Nizip İcra Müdürlüğü'nün 2013/859 esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibi itiraz ederek durdurduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun kötü niyetli olması nedeni ile takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ...'in kullanacağı kredi için kefil olduğunu, ancak ...'in kredi kullanmaktan vazgeçtiğini, imzalanan kredi sözleşmesinin banka memuru tarafından yırtılacağının beyan edilmesi üzerine bankadan ayrıldığını, bir yıl sonra ...'in yeni bir sözleşme ile kefilsiz taksitli ticari kredi sözleşmesi imzaladığını, söz konusu kredi de müvekkilinin kefil olarak imzasının bulunmadığını, müvekkili adına gönderilen ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu alacak davacı Akbank T.A.Ş. tarafından Girişim Varlık Yönetimi A.Ş.'ne temlik edilmiş olup Akbank A.Ş.'nin davacı sıfatı kalmadığından davacı sıfatı kaldırılarak, Nizip İcra Müdürlüğü'nün 2013/859 Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali davasının, dayanak kredi sözleşmesinde davalı tarafın imzasının ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle reddiyle koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine, davalı taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı Güven Varlık Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı Güven Varlık Yönetim A.Ş.'ye iadesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara