Esas No: 2021/377
Karar No: 2022/4819
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/377 Esas 2022/4819 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/377 E. , 2022/4819 K.Özet:
Davalı bankanın, davacı şirketin borçları için taşınmaz üzerine tesis ettiği ipotek, çek ve diğer kredi borçlarına karşılık olduğundan fek edilemeyeceği gerekçesiyle reddedilen davanın istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi esastan karar vererek, ipoteğin kambiyo senetlerinden kaynaklanan borçlar için tesis edilen bölümün geçersiz olduğuna hükmederek davanın kabulüne karar vermiştir. İpotek malikinin dava açması gerektiği için davacı şirket yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. HMK'nın 355 vd. maddeleri uyarınca yapılan inceleme sonucunda, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONAMA kararı verilmiştir. Kararın bir örneği Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir. Kararda HMK'nın 369/1 ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin bulunmadığı belirtilerek bahsedilmiştir. Kanun Maddeleri: HMK'nın 355 vd., 369/1, 370/1 ve 371. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08.01.2019 tarih ve 2017/435 E. - 2019/4 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.10.2020 tarih ve 2019/603 E. - 2020/996 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi temlik alan davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak diğer müvekkiline ait taşınmaz üzerinde banka lehine ipotek tesis edildiğini, banka tarafından kredi alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip üzerine borcun ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için icra müdürlüğünce bankaya muhtıra gönderildiğini, buna rağmen davalının ipoteği fekketmediğini, aynı taşınmaza ilişkin olarak yeniden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip dayanağının dava dışı Tekdaş ... Ltd. Şti.'nin bankadan kullandığı kredi için bankaya verdiği keşidecisi müvekkili şirket olan çek olduğunu, bankanın çek bedeli ödendiği takdirde ipoteğin fekkedileceğini bildirdiğini, müvekkilinin dava dışı Tekdaş ... Ltd. Şti. lehine ipotek vermediğini, dava dışı şirketin borcundan sorumlu olmadıklarını, müvekkili Veli Tekdaş tarafından verilen vekaletname ile ipoteğin tesis edildiğini, vekaletnamede çek ve kambiyo senetlerinden kaynaklanan borcun teminatı olarak ipotek tesis etmeye dair vekile yetki verilmediğini ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik eden davalı vekili, müvekkilinin çekten kaynaklanan alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, müvekkilinin alacaklı olduğu çekin keşidecisinin davacı şirket olduğunu, davacı şirketin keşide ettiği çeklerin de ipotekle teminat altına alındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Temlik alan davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu ipoteğin davacı şirketin bankadan kullandığı veya kullanacağı krediler ile keşideci, ciranta, aval veya kefil sıfatıyla imzaladığı ve imzalayacağı kambiyo senetlerini de teminat altına aldığı, ipoteğin fekkinin talep edilebilmesi için ipoteğin teminat altına aldığı borcun tamamının ödenmesi gerektiği, davalı bankanın çekten kaynaklı 54.750,00 TL alacağı bulunduğu, ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ...'ın taşınmazı üzerinde davacı şirketin borçlarının teminatı olmak üzere davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, davacı şirketin kredi borcunu ödememesi üzerine, davalı banka tarafından davacı ipotek maliki ve davacı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine konu borcun davacı ipotek maliki tarafından ödenmesi üzerine icra müdürlüğünce davalı bankaya ipotek terkin muhtırası gönderildiği, davalı bankanın asıl borçlu HCA ... Ltd. Şirketi tarafından keşide edilen çekler ve diğer kredi borçları nedeniyle alacağı bulunduğundan ipoteğin terkin edilemeyeceğini bildirdiği, söz konusu çeke dayalı olarak, davacılar aleyhine toplam 60.037,88 TL alacağın tahsili talebiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı çekin davacı şirket tarafından dava dışı Tektaş Gıda ... Ltd. Şti. lehine keşide edildiği, lehtar şirketin cirosu ile davalı bankaya verildiği, bankanın yetkili hamil olduğu, dava konusu ipotek resmi senedi incelendiğinde, davacı ...'ın taşınmazı üzerinde ...’ın vekili ...tarafından davalı banka lehine davacı şirketin bankadan kullandığı veya kullanacağı krediler ile imzaladığı veya imzalayacağı kambiyo senetlerinden kaynaklanan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 14/01/2014 tarihinde 300.000,00 TL limit ile ipotek tesis edildiği, davacının, vekile kendisinin veya üçüncü kişilerin aldığı ya da alacağı borç para ve kredilere karşılık olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis yetkisi verdiği, kambiyo senedinden kaynaklanan doğmuş ve/veya doğacak borçlar için vekile ipotek tesis yetkisi verilmediğinden ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı ... yönünden davanın kabulüne, ipoteğin fekkine, ipoteğin fekki davasının taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtaracak ipotek maliki tarafından açılması gerektiğinden davacı şirket yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, temlik alan davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, temlik alan davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (temlik alan) davalı ...Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temlik alan davalı ...Ş.'ye iadesine, 14/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.