Esas No: 2021/1136
Karar No: 2022/4823
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1136 Esas 2022/4823 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1136 E. , 2022/4823 K.Özet:
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olarak davacı vekili lehine karar verilmiştir. Başka bir şirketin borçlu olduğu davalı şirketten olan alacakların kısmen devri ve temliği gerçekleşmiştir. Davalı şirketin temlikten haberdar olmasına rağmen ödeme yapmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karar temyiz edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Ancak davalı vekili, yargılamanın başında borcu inkar etmediğini ve alacağın dava tarihinden önce ödendiğini belirtmiştir. Bu sebeple, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
HMK 353/b-1, HMK 373/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.06.2017 tarih ve 2015/427 E- 2017/613 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2017/6764 E- 2020/2160 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirket ile dava dışı Er-Enerji İnşaat Elektrik Turizm Gıda Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen temlikname uyarınca borçlu Er-Enerji İnşaat Elektrik Turizm Gıda Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin davalı şirketten olan doğmuş ve doğacak alacaklarının 169.174,74 TL'sine kadar kısmının davacı şirkete devir ve temlik edildiğini, 22/09/2014 tarihinde temlik borçlusu davalı şirketin, davacı şirkete ulaştırdığı yazısı ile temliknamenin taraflarına ulaştığını teyit ettiğini, davacı tarafından keşide edilen ... 14. Noterliği'nin 12/03/2015 tarih 003647 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, temlike konu 169.174,74 TL'nın tebliğden itibaren 1 gün içinde davacı şirketin belirtilen hesabına ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin 17/03/2015 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirketin süresi içinde herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, 169,174,74 TL alacağın 29/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağını temlik eden ve dava dışı şirketin Gebze Şekerpınar Doğuş Otomotiv Teknoloji Binası inşaatında müvekkil şirketin alt taşeronu olarak görev aldığını, taşeron şirketin iş bitiminde davalı şirketten 29/01/2015 tarihi itibariyle 278.783,28 TL hak ediş alacağının doğduğunu, dava dışı şirketin bazı şirket ve şahıslara borçlarını ödeyemediğini, hakkında çeşitli icra takipleri başlatıldığını, davalı şirkete çeşitli temlik sözleşmeleri ve haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğinden resmi bir makamca hazırlanan sıra cetveli olmadan alacaklılara ödeme yapılamayacağından, mahkemece verilen tevdi mahalli kararı neticesinde 17/03/2015 tarihinde 278.782,28 TL hakediş tutarının Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin Vakıfbank Ankara Adliyesi Şubesi’ndeki hesabına yatırıldığını davacı şirkete bildirdiklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu temliknamenin davalıya 22/09/2014 tarihinde ulaştığı ve davalı tarafça, davacıya alacağın doğumu halinde ödeme yapılacağının bildirildiği, davacının temlik tutarının ödenmesi için ... 14. Noterliği'nin 12/03/2015 tarih 003647 yevmiye sayılı ihtarnamesini davalıya gönderdiği, ihtarnamenin 16/03/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, dosyaya celbedilen sıra cetvelinde davalıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin temlik tarihinden sonra olduğu, davalının temlikten haberdar edilmesine rağmen davacıya ödeme yapmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/50 D.İş sayılı dosyası ile tevdi mahalli olarak tayin edilen Vakıflar Bankası Ankara Adliyesi Şubesi ... İban numaralı hesaba yatırılan bedelin 169.174,74 TL’sinin davacıya ödenmesine, davalının tevdi mahalli talep tarihi, alacağın ödenmesine ilişkin olarak gönderilen ... 14. Noterliği'nin 12/03/2015 tarih 003647 yevmiye sayılı ihtarnamesinin tebliğ tarihinden evvel olduğundan davacının faiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin kararında esas ve usul yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle her iki tarafın istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda aşağıda belirtilen hususlar dışında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne, davacı vekili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davalı, yargılamanın başında borcu inkar etmemiş, davaya konu alacak üzerine haciz ihbarnamelerine istinaden hacizler konulduğundan alacağın kime ödeneceğinin münazaalı olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca dava konusu olan alacak dava tarihinden önce mahkemenin tevdi mahalli kararında belirtilen banka hesabına ödenmiştir. Bu durumda, davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21, 40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.