Esas No: 2021/2721
Karar No: 2022/4901
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2721 Esas 2022/4901 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2721 E. , 2022/4901 K.Özet:
Davalı taraf, distribütörlük sözleşmesinin haklı olarak fesh edildiğini ileri sürerek davacının tazminat taleplerini reddetti. Mahkeme, davacının sözleşme şartlarına uygun davranmadığını belirleyerek davayı reddetti. Davacı vekili, kararı temyiz etti ancak Yargıtay, mahkemenin kararını uygun buldu.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi: \"Borçların ifası sırasında dürüstlük kuralı\"
- Borçlar Kanunu'nun 389. maddesi: \"Distribütörlük sözleşmesi\"
- Medeni Usul Hukuku'nun 438. maddesi: \"Hükmün gerekçesi ve şekli\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06.02.2020 tarih ve 2019/832 E. - 2020/152 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 27.06.2011 tarihli distribütörlük sözleşmesinin akdedildiğini, davalı yandan sözleşme konusu ürün bedellerinin ödenerek satın alınmaya başlandığını, davacının sözleşme edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacı tarafından davalıya fazladan yapılan 47.592,39 TL ödemenin, haksız fesih gerçekleşmeseydi davacı şirketin elde edeceği kazanç tutarı 257.567,65 TL’nin, sözleşme konusu ürünlerin tanıtımı için yapılan masraflar toplamı olan 15.355,44 TL'nin, sözleşme konusu ürünlerin yurt dışı firmalara tanıtımı için yapılan masraflar toplamı 15.082,46 TL’nin ve 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi itibari ile işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise davacı vekili 01.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 23.368,00 TL arttırmıştır.
Davalı vekili, davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin haklı olarak fesh edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşme bölgesine dahil illerde satış ofisi ya da alt bayi açma yönünde çaba göstermediği, 18 ile satış merkezinden satış yapmaya çalışarak taraflar arasındaki sözleşmenin 18. maddesini ihlal ettiği, 2011 yılında satmayı taahhüt ettiği 500 tonluk rakama ulaşamadığı, sözleşmenin 9.2. maddesinde düzenlenen ve davacıyı sorumluluktan kurtaran en üst düzeyde çabanın davacı tarafça sarf edilmediği, bu suretle taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinin 9. maddesinin ihlal edildiği, her ne kadar davalı tarafın taraflar arasındaki sözleşmenin 14.1.1. maddesini ihlal ederek bölgede faaliyet gösteren müşterilere doğrudan satış yaptığı iddia edilmişse de bu hususta herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.