Esas No: 2021/1856
Karar No: 2022/4898
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1856 Esas 2022/4898 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1856 E. , 2022/4898 K.Özet:
Davalı şirketin işlettiği antrepoda çıkan yangın sonucunda depoda bulunan pamukların büyük bir kısmı yandı. Davacı sigorta şirketi, müvekkiline ödediği hasar bedelini davalılardan tahsil etmek için dava açtı. Mahkeme, sözleşmede emtianın saklatana teslim edildiği ve korunması yükümlülüğünün saklayanda olduğu belirtilmesine rağmen davalının gerekli kontrolü yapmadığını ve uyarma yükümlülüğünü yerine getirmediğini tespit etti. Ancak, tarafların müterafik kusuru ve davalının teslim alma ve istifleme sırasında karşılaşılan zararlar için uyarı yükümlülüklerinin de incelenmesi gerektiğini belirterek, kararı bozdu.
Mülga Borçlar Kanunu'nun 474. maddesi, ardiyeye sahip olanın muhafaza borcunu düzenlemektedir.
Not: Yukarıdaki özet, özellikle kanun maddesi açıklamasında biraz daha detay vermiştir. Konunun anlaşılması açısından uygundur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13.12.2019 tarih ve 2017/168 E. - 2019/815 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların sahibi ve işletmecisi oldukları antrepodaki müvekkiline sigortalı emtiaların davalıların kusuru sonucu yandığını, davacının sigortalısına hasar bedelini ödediğini ileri sürerek, 1.611.838,32 USD'nin karşılığı olan 2.116.343.71 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin işlettiği antrepoda çıkan yangın sonucunda depoda bulunan pamukların büyük bir kısmının yandığı, davalı şirketin ardiyeci sıfatı ile pamuk emtiasını özenle saklama yükümlülüğü bulunmakla birlikte taraflar arasında akdedilen sözleşme ile emtianın bakım ve muhafazası yükümlülüğü ile sözleşmenin 14. maddesi uyarınca depo anahtarının saklatanda olacağının kararlaştırıldığı, dolayısı ile saklayanda olmadığı, saklatanın dilediği zaman örnek alabilmesine ve gerekli koruma tedbirlerini almasına imkan verildiği, dava konusu depo ve ekipmanlarının yanıcı bir özelliğinin bulunmadığı, depo ve ekipmanlarla ilgili yangına karşı gerekli önlemlerin alındığı, bu itibarla mülga Borçlar Kanunu 474. maddesinde öngörülen ardiye sahibinin muhafaza borcu ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerince ardiyeci olan davalının üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiği, İtfaiye Daire Başkanlığı yangın raporunda yangının çıkış sebebi tam olarak tespit edilemediği, bilirkişiler tarafından yangın çıkmasına sebep olabilecek çeşitli etkenlerin değerlendirildiği, yangın sebebinin elektrik kontağı olması durumunda elektrik kablolarına çok yakın pamuk istiflenmiş olmasının yangına sebebiyet vermiş olabileceği ancak bu durumda dahi ardiyecinin emtianın koruma yükümlülüğünü ihlal etmesinden değil, saklatanın istiflemeyi doğru yaptırmaması nedeniyle emtianın zarar görmesinden bahsedilebileceği, sözleşmede ardiyecinin doğrudan kendi fiilinden meydana gelebilecek zararlardan sorumlu olacağının ve bu durumun ispatının da saklatana ait olacağı gerekçesiyle davalı şirketin yangına sebep olduğuna dair somut bir delil elde edilemediğinden davalı ... Tic. A. Ş hakkında haksız açılan davanın reddine, davalı ... Umumi Mağazacılık A.Ş hakkında verilen önceki hüküm kesinleştiğinden bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliye ve yangın sigortasına dayalı olarak ödenen tazminatın rucüen tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere davalı ...Ş. ile dava dışı Pamuk ve Toprak Mahsülleri arasında imzalanan sözleşmenin saklama sözleşmesi (ardiye) olduğu anlaşılmaktadır. Bu sözleşme uyarınca saklayanın en önemli borcu, sözleşme konusu şeyi teslim (kabul etme) ve güvenli bir yerde koruma altına alma borcudur. Saklama borcu, teslim alınan şeyin yok olmasını, bozulmasını, kaybolmasını önlemek amacıyla bu şeyin niteliğinin ve şartların gerektirdiği her türlü önlemi içerir (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Özel Hükümleri 7 Baskı, Sayfa 762 vd). Başka bir anlatımla, ardiyecinin en önemli ödevi ardiye malını kendi ardiyesinde korumadır. Bu ödevin içinde malı teslim almaya ilişkin ödevi de vardır. Bu ödev, malın istifini gözetleme ve sakladığında gerekli zararı doğuracak olaylara karşı uyarma şeklinde karşımıza çıkar.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davalının saklayan olduğu, malların depolanması sırasında davalının gerekli kontrolü yapmadığı, istifi gözetlemediği, saklatanı gerekli zarar doğuracak olaylara karşı uyarmadığı anlaşılmaktadır. Bu hususlar ile ardiyeye teslimden sonraki aşamada yapılacak işleri kapsayan sözleşme değerlendirilerek tarafların müterafik kusuru bulunup bulunmadığı , davalının teslim alma ödevi kapsamında kalan teslim ve istifleme zararı doğuracak olaylara karşı uyarı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.