Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/533 Esas 2022/4918 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/533
Karar No: 2022/4918
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/533 Esas 2022/4918 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararı, bir sigorta acenteliği sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenlerle feshedildiği ve davacı tarafın denkleştirme tazminatı talebinin haksız olduğunu kabul ediyor. Ayrıca davacı tarafın portföyündeki müşterilerden kaynaklı önemli menfaatlerin bulunmadığına dair bir tespit yapılmıştır. Kararda TTK'nın 121. ve 122. maddeleri ile Sigortacılık Kanunu'nun 23/16. maddesi de açıklanmıştır. Hüküm gereği, davacının temyiz istemi reddedilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/533 E.  ,  2022/4918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.07.2018 tarih ve 2017/43 E- 2018/584 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2020/68 E- 2020/121 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen 06/06/2013 tarihli Acentelik Sözleşmesi kapsamında müvekkilinin davalı şirketin acentesi olarak faaliyete başladığını, davalının sözleşmeyi üretim yetersizliği ve portföyün teknik zarar kaydetmesi gerekçeleriyle 22/07/2016 tarihinde haksız olarak fesh ettiğini, feshin haksız olması dolayısıyla davacının denkleştirme tazminatı isteme hakkı bulunduğunu, davacı acentenin acentelik süresi boyunca davalı şirkete yeni müşteriler kazandırdığını, davalı şirketi sigortalılara tanıttığını, en iyi şekilde temsil ettiğini, sözleşmenin ani olarak sonlandırıldığını, ticari açıdan zor durumda kaldığını, iş kaybına uğradığını, haksız fesih ve davalıya hatırı sayılır sayıda sigortalı kazandırmış olunması sebebiyle davacı şirketin TTK 122 maddesi uyarınca denkleştirme tazminatı talep etme hakkının bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacı şirket ile 06/06/2013 ve 26/02/2015 tarihinde acentelik sözleşmeleri imzalandığını, TTK 121. maddesi ile 26.02.2015 tarihli acentelik sözleşmesinin 27. maddesi kapsamında 3 aylık ihbar mehiline uyularak sözleşmenin fesh edildiğini,sözleşmede belirtildiği gibi davalı tarafından yapılan ihtara rağmen makul süre içinde beklenen hedefe ulaşılamaması nedeni ile acenteliğin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı acenteye önce 12/06/2015 tarihli yazı ile acentenin performans değerlendirmesi kapsamında 2013 ve 2014 yıllarında yıllık üretim hedefine ulaşılamadığı ve üretimin ağırlıklı olarak kaza branşından oluştuğu, risk seçimine özen gösterilmesi ve portföyün çeşitlendirilmesi suretiyle üretim hedefine ulaşılmasının beklendiği yönünde bilgilendirildiği, daha sonra ... 2.Noterliğinin 21/04/2016 tarih ve 19622 yevmiye nolu ihtarnamesinde davacı acentenin son iki yıllık performans verilerinin gözden geçirildiği ve 22.07.2016 tarihi itibarıyle sözleşmenin resen feshedileceğinin ihtar edildiği, davacı acentenin, kendisine yapılan uyarıdan sonra, üretim durumunu kendisinden beklenen düzeye çıkaramadığı takdirde sözleşmesinin feshedileceği bilgisine sahip olup, yapılan anlaşma ile de bunu kabul ettiği, dolayısıyla davalı ... şirketinin feshinin haklı nedenlere dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce; taraflarca imzalanan 26/02/2015 tarihli acentelik sözleşmenin portföy geliştirme borcuna ilişkin 12. maddesinde acentenin mevzuata uygun olmak koşulu ile üretimini artırmak ve şirketin vereceği satış hedeflerini gerçekleştirmek zorunda olduğu ve ayrıca acentenin üretimini benzer durumdaki acentelerin normal üretimlerinin altına düşmesi ve şirketçe yapılan ihtara rağmen acentenin üretimini makul bir süre içinde tekrar beklenen/taahhüt edilen düzeye çıkaramamasının acentelik sözleşmesinin feshi bakımından haklı neden oluşturacağının düzenlendiği, davacıya gönderilen uyarı yazısından sonra üretimin yükseltilememesi nedeniyle acentelik sözleşmesinin sigorta şirketince haklı olarak feshedildiğinin kabulü gerektiği, davacı acentenin portföyünde mevcut olup da sonradan başka acenteler tarafından tanzim edilen, davacı acentenin feshinden sonraki bir yıl içinde davacının portföye önceden kazandırdığı müşterilerinden sadece iki tanesi için üç adet poliçe düzenlendiği, bu durumda 6102 sayılı TTK'nın 122/1. ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 23/16. maddelerinde yer alan "sigorta şirketinin, sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi" kriterinin gerçekleşmediği, tüm bunların yanı sıra somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, davacıya denkleştirme tazminatı ödenmesinin hakkaniyete uygun olduğunu gösteren dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk
    Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara