Esas No: 2021/411
Karar No: 2022/4895
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/411 Esas 2022/4895 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/411 E. , 2022/4895 K.Özet:
Davacı, ortak olduğu şirketin müdürünün zarara yol açtığını ve şirketin bir mala yetersiz bedelle satıldığını iddia ederek davalıdan zararının tazmin edilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, davalı vekili ise istinaf başvurusunda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik olmadığına karar vererek istinaf başvurusunu reddetmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Sonuçta Yargıtay, istinaf mahkemesinin kararını onaylamıştır.
TTK'nın 555. maddesi uyarınca haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tazminat tahsiline karar verilmiştir. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi ise usul ve yasaya uygun bulunmuştur. HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddi onanırken, HMK'nın 372. maddesi uyarınca kararın bir örneği Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilerek işlem yapılması kararlaştırılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.06.2019 tarih ve 2015/693 E. - 2019/683 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.10.2020 tarih ve 2019/1925 E. - 2020/1214 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Öztürk İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.'nin 16/04/2010 tarihinden itibaren %30 pay ile ortağı olduğunu, kalan %70 pay sahibi olan davalının şirketi temsile yetkili tek müdür olduğunu, davalının müdürlük görevini ifa ettiği sırada şirketi zarara uğrattığını, şirketin ...de bulunan Nazlı Su isimli firmasını dava dışı ... Tuğrul Tarım Ürün. San. Tic. Ltd. Şti.'ye gerçekte 1.980.000,00 TL sattığı halde, şirket kayıtlarına satış bedelini 900.000,00 TL olarak faturalandırdığını, oysa şirket kayıtlarında nakit ve çekle yapılan toplam ödemenin 1.200.000,00 TL olarak yansıdığını, kalan 750.000,00 TL'lik kısım için alıcının davalıya verdiği çeklerin davalı tarafından resmiyete sokulmadan kullanılıp şahsen tahsil ettiğini, davalı hakkında dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak suçlarından dolayı yaptıkları şikayet sonucunda takipsizlik kararı verildiğini, davalının 16/04/2010 tarihli toplantıda beş yıl süre ile şirket müdürlüğüne seçildiğini, 15/04/2015 tarihli genel kurulda müvekkilinin muhalif oyuna rağmen davalının payı yüksek olduğundan, yeniden ve süresiz olarak şirket müdürler kuruluna müdür olarak seçildiğini, davacının eylemlerinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/660 Esas sayılı dosyası ile de, açtıkları genel kurul kararının iptali davasının derdest olduğunu ileri sürerek, davalının gerçekleştirdiği ve muvazaalı olarak bedelini düşük gösterdiği satış nedeni ile şirket zararı olan 750.000,00 TL'nin TTK'nın 555. maddesi gereğince, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte tarafların ortak olduğu dava dışı Öztürk İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.'ne ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilini şikayeti üzerine Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verildiğini, davacının şirket ortağı sıfatı ile eldeki davayı açamayacağını, çünkü davacının ortağı olduğu Öztürk İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.'nin tüzel kişiliği olan bir şirket olup şirket adına müdürü dava açamıyor ise kayyımın dava açması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket müdürü tarafından fabrika satış bedelinin 1.200.000,00 TL olarak gösterildiği ve bu miktarın şirket defterlerine kaydedildiği ve bu miktarın alıcı ... Tuğrul şirketinden tahsil edilerek kayıtlara işlendiği, oysa fabrikanın satış tarihindeki rayiç değerinin 2.258.068,00 TL olduğu, şirketin 1.058.068,00 TL zarar ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 38.424,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.