Esas No: 2020/8015
Karar No: 2022/4908
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8015 Esas 2022/4908 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8015 E. , 2022/4908 K.Özet:
Davacı nakliye komisyonculuğu yapan müvekkilinin piyasadan temin ettiği araca yüklediği emtianın varış yerine ulaşmadığını ve zararın tazmini için davalıya yapılan başvuruya cevap alınamadığını iddia ederek 134.985,61 TL zararın tazmini talep etmiştir. Ancak poliçenin istisnalar bölümüne göre sorumluluk ve zararın sigorta şirketine yüklenemeyeceği gerekçesiyle davacının dava talebi reddedilmiştir. Davacı vekili karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının zararı önlemek ve gerektiği şekilde özen göstermediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz eden davacı vekilinin istemi reddedilmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. İlk derece mahkemesi kararında TTK’nın 929. maddesi, taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğunu düzenleyen hüküm ve poliçenin istisnalar bölümüne atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.03.2018 tarih ve 2015/591 E- 2018/466 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.09.2020 tarih ve 2018/1834 E- 2020/545 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, nakliye komisyonculuğu yapan müvekkili ile davalı arasında sigorta poliçesi düzenlendiğini, dava dışı BGM Halı San. Tic. A.Ş.’nin talebi ile müvekkilinin piyasadan temin ettiği araca yüklenen emtianın varış yerine ulaşmadığını, yükün ve kamyonun halen bulunamadığını, zararın tazmini için davalıya yapılan başvuruya cevap alınamadığını ileri sürerek 134.985,61 TL tutarındaki zararın başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hasar öncesi bildirim yapılmadığını, spesifik poliçenin düzenlenmediğini, sürücünün kasti bir eylemle ziyaa sebebiyet verdiğini, taşıyıcı ve taşıma işleri komisyoncusunun kendi yerine geçen bütün taşıyıcıların ve taşınmasını kendilerine bıraktığı kişilerin fiil ve kusurlarından kendi kusuru gibi mesul olduğunu, TTK’nın 1429., Enstitü Yük Klozlarının (A) 4.1., poliçenin istisnalar bölümünün a maddeleri uyarınca müvekkilinin tazmin yükümünün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, eşyayı taşıyanın götürmesi gereken yere götürmeyip hırsızlık suçunu işlediğinin ikrar içeren beyanlardan belirlendiği, davacının ortağının ifadelerinden de, yükü taşıyan şoföre iş ilanlarıyla ulaştıkları ve herhangi bir araştırma yapılmadığının anlaşıldığı, TTK’nın 929. maddesinde “taşıma işleri komisyoncusu, kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur” hükmünü içerdiği, davacı şirketin taşıma işleri komisyoncusu olmasından taşıma sırasında şoförün verdiği zararlardan kendisi zarar vermiş gibi sorumlu olduğu, davacının eşyayı taşıtacağı kişiyi araştırıp, gerekli özeni gösterdikten sonra bu kişiye eşyayı emenat etmesi gerekirken basiretli bir tacir gibi özen göstermediği, sadece telefonla iş arayan şahsa güvenerek talebini kabul ettiği, bu şahsın da çeşitli suçlardan sabıkalı olduğunun anlaşıldığı, poliçenin İstinalar a) bendinde yer alan “davacı şirketin hilesi, kasdı veya ağır kusurunun neden olduğu hasar ve zararlar sigorta kapsamından hariçtir” maddesi gereğince de sorumluluğun ve zararın sigorta şirketine yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında düzenlenen Yurtiçi Karayolu Taşımacılığı Sorumluluk Sigorta Poliçesinin istisnalar başlıklı a bendine göre, sigortalının kiralık araçlar dahil ve/veya istihdam ettiği kişilerin araç işleteninin ve araç sürücülerinin hilesi, kastı veya ağır kusurunun neden olduğu hasar ve zararların sigorta teminatı kapsamında olmadığı, davacı sigortalının bu gibi kişilerin ve alt taşıyıcılarının neden oldukları zararı önlemek ve durumun gerektirdiği özeni gösterdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.