Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16813 Esas 2022/13213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/16813
Karar No: 2022/13213
Karar Tarihi: 13.12.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16813 Esas 2022/13213 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın üzerinde yapılan aramanın eksik yapılmış olması nedeniyle hüküm kurulmasının yanlış olduğu belirtilen ceza davasında, olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan TCK'nın 191. maddesi gereği sanığın hapse mahkum edilmesi öngörülmüştür. Ancak daha sonra yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un bazı hükümleri ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası, sanık lehine olan kanun değişiklikleri gözetilerek hükmün tekrar değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, CMK'nın 251. maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirileceği vurgulanmıştır. TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek yapılacak yeniden değerlendirme sonrası nihai karara varılması gerektiği belirtilirken, dosyanın bozulmasına karar verilmiştir.
---
Detaylı Kanun Maddeleri Açıklamaları:
- TCK'nın 191. maddesi: Sanığa isnat edilen suç için bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
- 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi: Bu kanun kapsamında belirtilen suçların işlenmesine dair yargılama usulleri açıklanmaktadır.
- CMK'nın 251. maddesi: Basit yargılama usulüne dair hükümleri içermektedir. Sanık lehine sonuç doğurabilecek düzenlemeler de bu maddede yer almaktadır.
10. Ceza Dairesi         2020/16813 E.  ,  2022/13213 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ŞANLIURFA 8. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1-Dosya kapsamında; sanığın üzerinde yapılan aramanın Şanlıurfa Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2014/158 sayılı önleme arama kararına istinaden yapıldığı anlaşıldığından, önleme araması kararı aslı ya da onaylı örneği dosyaya konulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nın başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte
    olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 13/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara