Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2105 Esas 2022/4906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2105
Karar No: 2022/4906
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2105 Esas 2022/4906 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/2105 E.  ,  2022/4906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ14. HUKUK DAİRESİ(İLK DERECE SIFATIYLA)

    İstanbul Ticaret Odası Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (İTOTAM) Heyetince verilen 05.04.2021 gün ve 2019/9 sayılı kararın iptali istemi ile İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesine açılan davanın yargılaması sonucunda asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin verilen 21.12.2021 gün ve 2021/5-2021/7 sayılı karar, yasal sürede duruşmalı olarak asıl ve birleşen davaların davacıları vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.06.2022 günü hazır bulunan asıl davada davacılar ve birleşen davada davalılar vekili Av. ... ile asıl davada davalı ve birleşen davada davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacılar vekili ile birleşen davada davacı vekili, ayrı ayrı İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi’nin 2019/9 sayılı kararının iptalini istemiştir.
    Asıl davada davalı vekili ile birleşen davada davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İTOTAM 2019/7 sayılı dava sonucunda hakem tarafından verilen kararın bir örneğinin sunulduğu, anılan dosyanın incelenmesinde, davacının ..., davalının Türkeli Asansör ... A.Ş. olduğu, davacı Mustafa’nın aynı sözleşmeye dayanarak bakiye portföy devir bedeli olan 360.000 TL'nin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, işbu iptal davasına konu 2019/9 sayılı davada ise davacının Türkeli Asansör ... A.Ş., davalıların ise ..., Emre Doğan ve Emin Kozak olduğu, davacının bu tahkim dosyasındaki talebinin aynı portföy devir sözleşmesi uyarınca “davalıların portföy devir borcunu sözleşmeye uygun olarak yerine getirmedikleri, sözleşmede kararlaştırılan rekabet yasağını ihlal ettikleri” iddiasıyla ödenmiş fazla devir bedelinin tahsili, kâr yoksunluğu nedeniyle tazminat ve rekabet yasağının ihlali nedeniyle ceza koşulu alacağı taleplerine ilişkin olduğunun anlaşıldığı, tahkimdeki iki dava dosyası aynı sözleşmeden kaynaklanmakla birlikte, taraflarının birebir örtüşmediği, davadaki taleplerinin de farklılık arzettiği, derdestlikten söz edilemeyeceği, 2019/9 sayılı dosyada hakem tarafından bu dosyaların neden birleştirilmediğinin açıklandığı, her bir davadaki talebin farklı olması nedeniyle dosyadaki delillerin değerlendirilerek sonuca gidildiğinin belirtildiği, hakem tarafından da isabetle belirtildiği üzere her iki hakem yargılamasına konu talepler ve kısmen tarafların farklı olduğu, hakemin kendi önündeki yargılamada delilleri serbestçe değerlendirebileceği, İTOTAM'ın kendi tahkim kuralları çerçevesinde birleştirme talebini yerinde görmediği, yargılamaların ayrı yürütülmesinin kararlaştırdığı, 2019/9 sayılı dosyada hakem tarafından 2019/7 sayılı dosya beklenmeden sonuca gidilmesi bir iptal sebebi olarak kabul edilmediği, kaldı ki bu tarz bir birleştirme yapılmadan davanın görülmesi herhangi bir iptal sebebi kapsamında görülmediği, davacının bu yöne ilişkin iptal talebinin reddedildiği, iptal sebepleri kapsamında hakemin maddi hukuka ilişkin değerlendirmelerinin iptal davasında değerlendirilemeyeceği, kararın isabetli olup olmadığının maddi hukuk yönünden denetlenemeyeceği, davacıların portföy devir sözleşmesi uyarınca, portföy devrinin yapıldığını, hakemin sözleşmenin 4.1. maddesindeki hususları eksik yorumladığını, ikame müşteri temin edildiğini ileri sürmüş ise de bu hususun da sınırlı olarak kanunda sayılmış olan iptal sebepleri kapsamında incelenemeyeceği, davacılar Emre ve Emin'in aynı zamanda davalı şirkette işçi olarak çalıştıkları, bu nedenle hizmet sözleşmesiyle çalıştıkları dönem için portföy devir sözleşmesine dayanılamayacağı iddiası varsa da hakemin bu hususu incelediği, tarafların işçilik haklarıyla ilgili hususların tahkim yargılamasına konu edilmediğini ayrıntılı olarak kararın 240 vd. paragraflarında açıkladığı, davacılarca hakemin rekabet yasağını ihlal olarak hatalı değerlendirme ile sonuca gittiği, bazı müşteriler ile ilgili belgelerin yanlış değerlendirildiği ileri sürülmüş ise de hakemin maddi hukuk uygulamaları ve delil değerlendirmelerinin iptal davasında mahkemece denetlenemeyeceği, davacılarca davalının sunduğu excel tablosu niteliğindeki kâr tablosunu hükme esas aldığı, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği belirtilerek kararın iptalini istemiş ise de hakemin bilirkişi incelemesi yapmamış olmasının tek başına iptal sebebi olarak kabul edilemeyeceği, yeteri kadar gerekçe bulunduğu, delillerin nasıl değerlendirildiğinin açıklanarak sonuca gidildiğine göre bu konuda tarafların ispat haklarının ihlal edilmediği, sözleşmeden doğan edimlerin tam olarak yerine getirilip getirilmediği, rekabet yasağı niteliğindeki eylemlerin sabit olup olmadığı gibi hususların hakemin takdirinde olduğu, iptal davasında iptal sebebi olarak incelenemeyeceği, birleşen davada davacı vekili, 2019/7 sayılı tahkim davası ile iş bu iptal davasına konu 2019/9 sayılı tahkim dosyasında bazı maddi vakıa tespitlerinin farklı yapıldığını, bu farklı delil değerlendirmeleri nedeniyle hakemlerin farklı sonuçlara vardığını ve bu nedenle müvekkilinin alacaklarının eksik hesaplandığını ileri sürerek kararın iptalini istemiş ise de asıl davadaki iptal sebepleri incelenirken açıklandığı üzere, her iki davanın tarafları birebir aynı olmadığı gibi, talep sonuçlarının da farklılık taşıdığı, iki farklı tahkim dosyasında iki farklı hakemin delilleri değerlendirme konusunda takdir yetkilerinin

    bulunduğu, sınırlılık ilkesi uyarınca, hakemin delilleri değerlendirme konusundaki takdir hakkını kullanma şeklinin ve maddi hukuk uygulamalarının isabetli olup olmadığının iptal davasında denetlenemeyeceği, davalı ...'a ait E-Teknik isimli işletmenin tüm portföyü ile devrinin taahhüt edildiğini, ancak bu taahhüde uyulmadığını, sözleşme imzalanırken devredilmiş gibi gösterilen Sur Yapı ve Uphillcourt gibi bazı müşterilerin gerçekte devrinin yapılmadığını, sahte sözleşme yapıldığını, sözleşmedeki sayıda portföy devrinin gerçekleşmediğini, hakemin bu konuda yanlış değerlendirmeler yaptığını belirterek iptal sebebi ileri sürmüşse de defaatle belirtildiği üzere, hakem yargılamasındaki maddi vakıa tespitlerinin isabetli olup olmadığının iptal davasında denetlenemeyeceği, birleşen dosyada davacı vekili, iki farklı hakem dosyasında maddi vakıaların yanlış değerlendirilmesi sonucu müvekkilinin alacağının eksik hesaplandığını, ticari defterlerin bilirkişi eliyle incelenmeden sonuca gidildiğini, delillerin yeterince değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ve tarafların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürerek kararın iptalini istediği, hakemin bazı delilleri toplamamış olması ya da bazı delilleri değerlendirmeden karar vermiş olması tek başına iptal sebebi olarak kabul edilemeyeceği, hakem tarafından dosyadaki delillerin değerlendirildiği, yeterli, açık ve denetime elverişli bir gerekçe ile bir mantık silsilesi kurularak sonuca gidildiği, davacının temel hak niteliğindeki yargılanma haklarından herhangi birinin ihlal edilmediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davaların davacıları vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dosya içerisindeki ilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Asıl ve birleşen dava tek hakem tarafından verilen kararın iptali istemine ilişkindir.
    Bu dosyada iptali istenilen İTOTAM’a bağlı olarak tek hakem tarafından verilen 2019/9 sayılı tahkim davasında, 18.07.2018 tarihli Müşteri Portföyü Alım Sözleşmesine istinaden portföyü devir alan davacı Türkeli Asansör A.Ş., portföyünü devreden davalı ... ve sözleşmeye “garantör” sıfatıyla imza atan Emre Doğan ve Emin Kozak aleyhine, davalıların portföy devir borcunu sözleşmeye uygun olarak yerine getirmedikleri ve sözleşmede kararlaştırılan rekabet yasağını ihlal ettikleri iddiasıyla Sözleşme kapsamında ödenen devir bedelinin iadesi, mahrum kalınan kâr ile rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart istemlerinde bulunmuştur.
    2019/9 sayılı tahkim davası sonunda tek hakem Fatih Işık tarafından, tarafların Sözleşmedeki hukuk seçimine bağlı olarak 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu usul hükümleri uyarınca verilen 05.04.2021 tarihli hakem heyeti kararında, davanın kısmen kabulü ile; davalıların haksız rekabetinin durdurulmasına ve men’ine, ödenen Sözleşme bedelinin iadesi isteminin reddine, kâr kaybı tazminatı olarak 116.089 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 10.000 TL cezai şartın davalı Mustafa’dan, 20.000 TL cezai şartın davalı Emin'den, 90.000 TL cezai şartın ise davalı Emre’den alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hakem davasının hem davacısı, hem de davalıları kendi aleyhlerine olan kısım yönünden ayrı ayrı hakem kararının iptali davası açmış, davalar bu dosya üzerinden birleştirilmiştir.
    Asıl davada davacılar ..., Emre Doğan ve Emin Kozak (hakem dosyasının davalıları), davanın kısmen kabulü sonucu aleyhlerine verilen karar yönünden hakem kararının iptalini talep ederken, davalı Türkeli Asansör A.Ş. (hakem dosyası davacısı) de reddedilen talepleri yönünden hakem kararının iptalini talep etmektedir.


    Aynı Sözleşmeyle ilgili olarak, bu dosyada dava konusu olmayan İTOTAM 2019/7 sayılı tahkim dosyasında ise, davacı ..., davalı Türkeli Asansör A.Ş.’ye karşı bakiye portföy devir bedeli alacağının tahsilini istemiştir. Davalı şirket ise savunmasında, bu dosyada iptali istenen ve kendisinin davacı olarak yer aldığı İTOTAM 2019/9 sayılı tahkim dosyasının dava dilekçesindeki gibi, davacının (...) Sözleşmeye aykırı davrandığı ve edimlerini tam olarak yerine getirmediğini ileri sürmüştür. İTOTAM 2019/7 sayılı tahkim dosyasında verilen 26.02.2021 tarihli hakem kararında; davacı ...’ın Sözleşmedeki kendi edimlerini yerine getirip getirmediği değerlendirilmiş, davacının edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar, bu dosyada iptali istenilen İTOTAM 2019/9 sayılı tahkim dosyasına konu talepler ve davanın tarafları, İTOTAM 2019/7 sayılı tahkim dosyasındaki taraflarla birebir örtüşmüyor ise de, her iki dava dosyasındaki temel inceleme konusunun, Sözleşme uyarınca Portföy devri yapan ...’ın Sözleşmedeki kendi edimlerini yerine getirip getirmediği temel esasına dayalı olduğu, ... ile Türkeli Asansör A.Ş.’nin her iki dosyanın da tarafı olduğu anlaşılmaktadır.
    Hakem yargılaması sırasında davalı taraf aynı uyuşmazlık kapsamında kendi edimlerini karşı dava yoluyla ileri sürebileceği gibi, tercihine bağlı olarak kendisi de bir başka tahkim davası süreci başlatabilir. Ne var ki biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyebileceği uyuşmazlıklar yönünden, tarafların müşterek talebi olmadıkça, mahkemelerdeki davalar gibi hakem dosyalarının birleştirilmesi hakem yargılamasının mahiyetiyle bağdaşmaz. Bekleme kararı ise, taraflar başka şekilde anlaşmadıkça, ikinci dosyaya bakan tek hakemin takdirine bağlıdır. Ancak bekleme kararı verilmediği hallerde hukuk aleminde birbiriyle çelişkili kararlar ortaya çıkabilecektir.
    Hukuk aleminde çelişkili kararlarının varlığı hukuki güvenlik, şeffaflık ve istikrar ilkelerini bozacağının, hükmün infazında ciddi sorunlar doğuracağı ve bu durumun kamu düzenini ciddi surette sarsıcı nitelikte olduğu kabul edilmelidir. Uygulamada, çelişkili kararların doğmasının önüne geçilmesi Türk hukuk düzeninde üzerinde en çok durulan ve en öncelikli konular arasında yer almakta ve kamu düzeni kapsamında re’sen inceleme konusu yapılmaktadır (Bkz. Y. HGK’nın 28.04.2022 tarih ve 2019/358 E. – 2022/618 K.; Y. 11 HD’nin 27.06.2019 tarih ve 2017/5363 E. – 2019/4944 K.).
    Her ne kadar revizyon au fond yasağı uyarınca iptal davalarında mahkemelerce hakem kararlarının içerikleri kural olarak denetlenemese de bu kuralın istisnalarından birisi de “kamu düzeni” dir. Şüphesiz tüm istisnalar gibi kamu düzeni istisnasının da “dar yorumlanması” gerekir. O nedenle kamu düzeni istisnası, ne hakem kararlarının yerindeliğini ve ne de hukuka uygunluğunu denetleme imkanı vermez.
    Somut olayda, gerek davacı ... tarafından davalı Türkeli Asansör A.Ş.’ye karşı açılan 2019/7 E. sayılı tahkim davasında, gerekse de Türkeli Asansör A.Ş. tarafından ... ve Sözleşme garantörleri aleyhine açılan ve bu dosyada iptali istenilen 2019/9 sayılı tahkim davasında aynı maddi vakıaların her iki dosyanın farklı tek hakemlerince tartışma konusu yapıldığı, ...’ın Sözleşmedeki edimlerini yerine getirme konusunda hakemlerin kısmen de olsa farklı değerlendirme ve sonuçlara ulaştıkları (İTOTAM 2019/7 Esas sayılı dosyada devredenin Suryapı projesindeki 52 üniteyi usulüne uygun devretmediği, 119 adet üniteyi devrinin usulüne uygun olmadığı, devralanın sözleşme bedelinin 518.840 TL indirim hakkı bulunduğu, İTOTAM 2019/9 Esas sayılı dosyada ise devralanın sözleşme bedelinin iadesini isteyemeyeceği, Suryapı Adapark müşterisinin portföyün bir parçası olarak devredildiği, vs.) bu durumda bu dosyadaki tek hakem tarafından, öncelikle önceki 2019/7 sayılı dosyada verilen kararın ve buna bağlı maddi vakıaların kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve bu tespitlerin elindeki uyuşmazlığa etkisinin ve özellikle kesin hükmü etkisinin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yapılmaksızın karar verilmesi sebebiyle, hakem heyeti kararının 4686 sayılı MTK’nın 15/2-b maddesi uyarınca “kamu düzenine aykırılık” sebebiyle iptaline karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve hükmün bu nedenle asıl ve birleşen davalar hakkındaki kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara