Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2407 Esas 2022/4915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2407
Karar No: 2022/4915
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2407 Esas 2022/4915 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, temlik alan davalının müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını ve müvekkilinin borçlu olmadığını belirterek menfi tespit ve kötüniyet tazminatı talep etti. Davalı ise davacının dava dışı bir şirkete kefil olduğunu ve borcu ödemeyen asıl borçlu için ipotek verildiğini savundu. Mahkeme, önceki kararın bozma ilamına uygun olarak davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, ilamda hatalı bir ifade kullanıldığını belirterek davacının talebinin kabul edilmesi gerektiğini vurguladı ve kararı bozdu.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu madde 54, Medeni Kanun madde 609 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 373.
11. Hukuk Dairesi         2021/2407 E.  ,  2022/4915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.03.2017 tarih ve 2016/457 E. - 2017/89 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, temlik alan davalının müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, müvekkilinin asıl borçlu olan ...'a kefil olmadığını, ipotek vermediğini, müvekkiline ihtarname gönderilmediğini belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının dava dışı Er Dağıtım Pazarlama Ltd. Şti. lehine ipotek verdiğini, ilgili şirketin icra takibinde asıl borçlu olan ...'a kefil olduğunu, müvekkilinin borcu ödeyerek alacağı ve ipoteği temlik aldığını savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe karşı menfi tespit istemine ilişkindir.
    Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2016 tarihli, 2016/1838 Esas ve 2016/9755 Karar sayılı bozma ilamında “... davacıya asıl borçlu ...'ın borcu nedeniyle ihtarname keşide edilmemesi nedeniyle davalının takip yapma hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. ..” şeklinde ifade edilmiş olup ilamda “davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken” ibaresi yazılması gerekirken bozma gerekçesi ile aykırılık oluşturacak şekilde “davanın reddine karar verilmesi” şeklinde yazılması maddi hataya müstenittir.
    Maddi hata, usuli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil ettiğinden somut olayda davalı yararına oluşmuş bir usuli kazanılmış hak bulunmamaktadır. Buna göre davacıya, asıl borçlu ...'ın borcu nedeniyle ihtarname keşide edilmediğinden davalının takip yapma hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın kabulü gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara