Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9100 Esas 2022/4961 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9100
Karar No: 2022/4961
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9100 Esas 2022/4961 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı ve davalı arasındaki bayilik sözleşmesi ile ilgili bir uyuşmazlık yaşanmıştır. Davacı vekili, davalının sözleşmenin bazı maddelerine aykırı davrandığını ve sözleşme süresi dolmadan bayilik lisansını iptal ettiğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise, sözleşmenin süresinin dolması ile birlikte davalının sözleşmeye uygun davrandığını ve davacının cezai şart alacağı doğmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacının kısmen haklı olduğuna karar vermiştir. Ancak davayı inceleyen Daire, bu kararı bozmuştur. Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur ancak yasal bazı nedenlerden dolayı talebi reddedilmiştir. Kararda, HUMK 442. madde ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. madde hükümlerine yer verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/9100 E.  ,  2022/4961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 06.03.2019 gün ve 2016/98 - 2019/203 sayılı kararı bozan Daire'nin 15.03.2021 gün ve 2020/3677 - 2021/2461 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 31.03.2009 tarihinde beş yıl süreli bayilik sözleşmesi ile 24.04.2009 tarihli protokol düzenlendiği, davalının 24.09.2009 tarihli verdiği taahhütname ile yılda 2000 m³ beyaz ürün almayı taahhüt ettiğini, yine davalının protokol uyarınca en geç 24.05.2009 tarihinde akaryakıt satışına başlaması gerektiği halde gecikmeli olarak davacıdan ilk alımını 03.08.2009 tarihinde yaptığını, davalının bayilik sözleşmesinin 2, 4 ve 5. maddelerine aykırı davrandığını, ayrıca beş yıllık süre dolmadan tesisi dava dışı Onur Tüp.. A.Ş’ye devretmesi sonucu, bayilik lisansının EPDK tarafından iptal edildiğini ve bu suretle akdi ilişkiye haksız olarak son verdiğini, davacı tarafından ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, cezai şart, kâr mahrumiyeti ve sözleşmeden kaynaklanan diğer alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde sona erdiğini ve protokolde sözleşme süresinin bir yıl olarak belirlendiğini, sözleşmenin buna göre 24.04.2010’da sona erdiğini ve bu süreçte davalının sözleşmeye aynen uyduğunu, davacının cezai şart alacağının doğmadığını, sözleşme sona erdikten sonra ise davalının işyerini dava dışı bir kişiye sattığını, davacının teminat mektuplarını nakde çevirerek mal alımından kaynaklı alacaklarını tahsil ettiğini, ayrıca taahhüt edilen miktarda mal alımı yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davit vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
    Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara