Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2608 Esas 2022/4959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2608
Karar No: 2022/4959
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2608 Esas 2022/4959 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

ICC Hakem Heyeti tarafından verilen bir kararın iptali istemiyle açılan davada, mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, tahkim sözleşmesinin yetkisiz vekil tarafından imzalanması sebebiyle geçersiz olduğunu, üst hakkından yararlanan davalı şirketin taşınmazı üçüncü şahıslara kiralayarak gelir elde ettiği için edimler arasındaki dengenin sarsılmadığını ve davaya konu hakem kararının iptali gerektiğini savunmuştur. Ancak mahkeme, davaya ilişkin delillerin toplanmadığı iddiasını reddetmiştir. Mahkeme ayrıca, sınırlı ayni hak niteliğinde bulunan üst hakkı sözleşmesi uyarınca belirlenen irtifak bedelinin uyarlanmasının bedele ilişkin olması nedeniyle tahkime elverişli olduğunu belirtmiştir. Mahkeme ayrıca, bilirkişi incelemesinin gerekli olmadığı ve davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kararın kanun maddeleri: HMK 439. madde.
11. Hukuk Dairesi         2022/2608 E.  ,  2022/4959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ

    Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Hakem Heyetince verilen 07.04.2021 gün ve 24284/AYZ sayılı kararın iptali istemi ile İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesine açılan davanın yargılaması sonucunda davanın reddine ilişkin verilen 06.12.2021 gün ve 2021/1-2021/1 sayılı karar, yasal sürede duruşmalı olarak davacılar vekilince temyiz edilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.06.2022 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davaya konu hakem kararının iptali gerektiğini, zira tahkim sözleşmesinin yetkisiz vekil tarafından imzalanması sebebiyle geçersiz olduğunu, davacı tarafça iddia edilen ve dayanılan delillerin toplanmadığını, üst hakkından yararlanan davalı şirketin taşınmazı üçüncü şahıslara kiralayarak gelir elde ettiği için ekonomik anlamda edimler arasındaki dengenin sarsılmadığını, uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği halde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını, hakem kararında her iki davacının müteselsilen sorumlu tutulmasının pasif husumeti gözardı ederek karar vermek anlamına geldiğini, her iki davacının müteselsilen sorumlu kabul edilemeyeceğini, hakem kararında toplam bedelin ne olması gerektiği ile ilgili bir değerlendirme yapılmayacağı, inceleme ve değerlendirmenin üst hakkı bedelinin euro olarak belirlenen kısmı açısında bir uyarlama gerekli olup olmadığı ile sınırlı tutulacağı belirtilmiş olmasına rağmen aksine karar verildiği, yetki aşımı yapıldığı, koşulları oluşmadığı halde gelecekteki tüm 20 yıllık süreyi kapsayacak şekilde verildiğini ileri sürerek Milletler Arası Ticaret Odasının ( ICC) 24284/AYZ dava numaralı dosyasında oy çokluğu ile verilen hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmenin 9 yıl boyunca fiili olarak uygunlandığını, yetkisiz vekilin yaptığı işleme onay verildiğini, uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğunu, davacının toplanmasını istediği delillerin tahkim yargılamasına etki etmeyecek deliller olduğunu, müteselsil sorumluluğa ilişkin gerekçenin hakem kararında detayıyla açıklandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, sınırlı ayni hak niteliğinde bulunan üst hakkı sözleşmesi uyarınca belirlenen irtifak bedelinin uyarlanmasının bedele ilişkin olmakla tahkime elverişli olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin imzalandığı 26 Mayıs 2010 tarihinden sonra uygulandığı, üst hakkı sözleşmesi uyarınca yer tesliminin gerçekleştiği ve hakeme başvuru anına kadar ödemelerin tahsil edilmesi karşısında iş sahibinin sözleşme içeriğinden bilgisi bulunduğu ve edimlerini yerine getirerek sözleşmeyi onayladığını, hakem kararındaki tutar ve artış oranlarının ise şekli denetim kapsamında kalmadığı, iki numaralı davalının taşınmazın bir kısmını irtifak ile yüklü olarak almakla kendisine de irtifak bedelinin uyarlanması talebinin yöneltildiği, ayrıca bu değerlendirmenin HMK 439. madde kapsamında sayılan değerlendirmelerden olmadığı, tahkim yargılaması sırasında ortaya çıkan ön sorunları hakemin karara bağlamasında bir usulsüzlük bulunmadığı, hakemlerin esas hakkındaki uyuşmazlığı çözebilmek için öncelikle davalının sıfatını değerlendirip karara bağlanması bir zorunluluk olup, bu konu hakem heyetinin yetkisini aşması olarak yorumlanamayacağı, talep edenin uyarlama nedenini ülkenin ekonomik durumu ve döviz kurlarındaki artış ile yasal düzenlemelere dayandırdığı, irtifak borçlusunun acz halinde bulunduğu ya da ödeme güçlüğü içinde olduğunun ileri sürülmediği, bu bağlamda davalının defter ve muhasebe kayıtları ya da kira gelirleri tablosunu incelemenin tahkim yargılamasına bir katkı sağlamayacağı , bu nedenle bilirkişi incelemesine de ihtiyaç bulunmadığı zira döviz kurlarındaki artış ile ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun güncel ve bilinebilir olduğu, dosya içeriğinde iptal davacısının tahkim yargılamasında yargılanma haklarının ihlal edildiğine dair somut bir olguya rastlanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişitr.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, temyiz harcı davacılardan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara