Esas No: 2022/8096
Karar No: 2022/8611
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8096 Esas 2022/8611 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8096 E. , 2022/8611 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kastın aşılması suretiyle ölüme neden olma
HÜKÜMLER : 1) Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2021 tarih ve 2019/268 Esas, 2021/374 Karar sayılı ilamları ile; kastın aşılması suretiyle ölüme neden olma suçundan sanıkların 5237 sayılı TCK’nin 87/4-2. cümle, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK’nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair kararları,
2) ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15/03/2022 tarih ve 2022/504 Esas, 2022/525 Karar sayılı ilamı ile; “istinaf başvurularının esastan reddine” dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15.03.2022 tarih ve 2022/504 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararlarının katılanlar vekili ve sanıklar müdafiileri tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291/1. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince hükmedilen hapis cezalarının beş yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararlarının 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereğince temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... müdafiinin yasal süre içindeki temyiz isteminden sonra sanık ...’in, Karabük T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde verdiği 25.07.2022 tarihli dilekçesinde temyiz isteğinden vazgeçtiğini ve cezasının onaylanmasını istediğini beyan ettiğinden, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nin 266/1 ve 298/1. maddeleri uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2) Dosya kapsamına göre; olay gününden birkaç gün önce hükümlü olarak bulunduğu açık ceza infaz kurumundan firar etme girişiminde bulunan maktulün kaçma girişimi ve görevli personele yönelik tehdit, hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs eylemleri nedeniyle kapalı ceza infaz kurumuna iade edilmesine karar verildiği, bu sebeple getirildiği Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yerleştirildiği ilk iki koğuştan geçimsizlik, uyumsuzluk, hasımlılık durumlarına göre ve idari nedenlerle alınarak B-17 numaralı koğuşa yerleştirildiği, maktulün burada da uyumsuz ve geçimsiz tavırlar sergilediği, koğuş kurallarına riayet etmediği ve koğuşta bulunanlara yönelik hakaret içerikli ve aşağılayıcı sözler söylediği, bu nedenle olay günü sanıklar tarafından koğuşun alt katında bulunan avlunun havalandırma denilen kısmında tekme, tokat ve yumruk atmak suretiyle ve bir kısım sanıklar tarafından ise silahtan sayılan plastik çöp kovası kapağı, koltuk değneği ve çekpas sopalarıyla bayıltana kadar dövüldüğü, maktulün üzerine su dökülerek ayıltılmasından sonra benzer davranışlarda bulunması üzerine koğuşun üst katında bulunan yatakhane bölümünde yeniden dövüldüğü, kafasına tekme atıldığı, yeniden bayılan maktulün ayılmaması üzerine yatağına yatırıldığı, sayım saatinde koğuşa gelen infaz koruma memurlarının bir kişinin eksik olduğunu fark etmeleri üzerine diğer mahkumların maktulün rahatsızlığı nedeniyle yattığını söyledikleri, maktulü yatağında kontrol eden infaz koruma memurunun maktulün halsiz olduğunu ancak elinin kolunun oynadığını ve kısık bir sesle konuşabildiğini gözlemlemesi neticesinde sayımı tamamlayıp koğuştan ayrıldıkları, sabahın erken saatlerinde maktulün halen kalkmadığı görülünce idareye haber verilmek üzere koğuş butonuna basıldığı, maktulün hastaneye sevk edildiği, vücudunun muhtelif yerlerinde ekimoz ve lezyon tespit edilen maktulün kafa ve yüz bölgesine aldığı künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu tedavi gördüğü hastanede 07.08.2018 tarihinde öldüğü olayda,
Sanıklar ile maktul arasında öldürmeyi gerektiren bir husumet bulunmaması, sanıkların maktulün bayılması üzerine ayıltmaya çalışmaları, yatağına yatırdıkları maktulün akşam sayıma gelen infaz koruma memurları tarafından da ağır şekilde yaralandığının anlaşılmaması, maktulün durumunun ağırlaştığının görülmesi üzerine sabah saatlerinde idareye haber verilmesi, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca düzenlenen adli rapora göre maktulün beyin kanaması geçirmesine neden olan kafa bölgesindeki yaralanma dışındaki yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile
giderilebilecek nitelikte olması hususları birlikte nazara alındığında sanıkların yaralama kastı ile hareket ettikleri, öldürme kastının bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15.03.2022 tarih ve 2022/504 Esas, 2022/525 Karar sayılı hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; katılanlar vekilinin; suç vasfına, sanık ... müdafiinin eksik incelemeye, eylemin basit yaralama olduğuna, suça iştirak etmediğine, sanık ... müdafiinin maktule yönelik bir eylemi olmadığına, öldürecek derecede vurmadığına; sanık ... müdafiinin iştirak iradesi bulunmadığına, suç işleme kastı olmadığına ceza tayininin alt sınırdan tahrik indiriminin üst sınırdan yapılması gerektiğine; sanık ... müdafiinin eyleme iştirak etmediğine, netice ile eylemi arasında illiyet sağı bulunmadığına, suç vasfının yanlış değerlendirildiğine; sanık ... müdafiinin suça katıldığına dair yeterli delil olmadığına suçun unsurlarının oluşmadığına; sanık ... ... müdafiinin neticeye sebep bir eylemi olmadığına, illiyet bağı bulunmadığına, iştirak iradesi olmadığına; sanık ... müdafiinin eylemin basit yaralama olduğuna, suça iştirak etmediğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Sanıklar ..., ... ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ...'un olay tarihinde cezaevinde tutuklu veya hükümlü bulundukları sırada aynı koğuşta kalan maktul ...'nu
öldürdükleri iddiasıyla açılan kamu davasında yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi sanıkların eylemlerinin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama (kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek) suçunu oluşturduğuna karar vermiş olup bu kararın lehe ve aleyhe temyizi üzerine de Dairemiz çoğunluğunca Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararı onanmıştır. Dairemizin çoğunluk görüşüne sanıkların eylemlerinin TCK'nin 83/2-b, 83/3. maddeleri gereği kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunu oluşturduğu kanaati ile katılmıyorum.
Olayın oluş şeklinde dosya kapsamına göre tartışma yoktur. Yaşları 25 ile 45 arasındaki sekiz sanık maktulün agresif hareketlerine sinirlenerek 21.07.2018 günü saat 16.00 ile 17.00 arasında el birliği ile maktulü vücutlarıyla ve sopalarla darp etmişlerdir.
Dosyadaki adli raporlardan maktulün kafasında 2 adet (birisi kafaya tekme vurmakla husulü mümkün) olmak üzere vücudunda toplam 23 adet ekimotik alan söz konusudur.
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinin 10.03.2021 tarihli raporundan darp sonucu beyin kanaması geçiren maktule erken müdahale edilmesi halinde oluşan beyin kanamasının cerrahi olarak boşaltılması durumunda maktulün kurtulma ihtimalinin bulunduğu olay ile ölüm arasında illiyet bağının oluştuğu bildirilmiştir.
Maktulü 21.07.2018 günü darp eden sanıklar onu yatağına yatırmış, bir gün sonra saat 05.40 sularına kadar (sabah namazına kalkan bir kısım tutuklu veya hükümlüler maktulün altını ıslattığını görüp haber verinceye kadar) koğuş idaresine haber vermemiş ve bu saatte koğuş butonuna basarak maktulün düşerek yaralandığını bildirmişlerdir.
21.07.2018 günü, saat 20.00'de koğuş sayımı yapan infaz koruma memurlarının maktulün sayıma gelmediğini anlayınca onun yatağında uyuduğu şeklinde görmeleri ancak maktulün durumunu önemsememeleri dosyamız sanıklarının ne eylemlerini ne de sorumluluklarını değiştiren bir husus değildir. Olsa olsa infaz koruma memurlarının görevi ihmal suçunu oluşturur ve zaten bu suçtan ilgili görevliler yargılanmıştır.
Yapılan soruşturma sonucunda maktulün sanıklarca birlikte darp edilerek bayılınca yatağına yatırıldığı bu hususun cezaevi idaresinden uzun süre gizlendiği, bu sürede maktulün kafasına aldığı darbeler sonucu beyin kanaması geliştiği anlaşılmış, maktule yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen kafasına aldığı iki farklı darp nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
Maktulün kafasındaki iki farklı darp izi dışında başkaca herhangi bir ölüm nedeni yoktur. Sanıkların maktulü darp edip bu halde uzun süre yatağında bekletmeksizin cezaevi idaresine haber vermeleri halinde beyin kanamasından ölmeyebileceği anlaşılmıştır. Buna rağmen sanıkların maktulü darp ettiklerini gizleyerek olay saatinden itibaren (21.07.2018 günü saat 16.00-17.00'den 22.07.2018 günü 05.40'a kadar)
yaklaşık 13 saat boyunca beklemişlerdir. Bu süre zarfında maktulün beyin kanamasının etkisi ile maktul 07.08.2018 tarihinde ölmüştür.
Maktuldeki kafa yaralanmaları dışında diğer yaraları hayati tehlike oluşturmasa da tüm sanıklar maktulün kafasına aldığı darbelerin de etkisi ile bayıldığını ve yatağına yatırıldığını bilmektedirler. Maktulü darp ettikten sonra uzun süre resmi merciilere haber vermemeleri ve sonucunda ölüm sözkonusudur. Dosyada sanıkların sabah cezaevi idaresine haber vermek için koğuş butonuna basmadan önce herkesin aynı şekilde konuşacağına dair içeride birbirlerine bağrıştıkları tanık olarak dinlenen infaz koruma memuru beyanıyla da anlaşılmıştır.
Maktulün darp edilip vakit geçirmeksizin cezaevi idaresine haber verilmesi söz konusu olsa idi bu durumda maktuldeki yaraların yerleri ve nitelikleri gereği olay kasten yaralamanın ölüme sebebiyet vermesi şeklinde sayılabilir idi ancak olayımızda kafasından sert darbeler alıp bayılan maktul sanıklarca yatağına yatırılarak saatlerce kendi kaderine terk edilmiştir. Sanıkların eylemleri kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesidir. Bahsettiğim gerekçelerle Dairemizin oy çokluğu ile verdiği bozma ilamına muhalifim.