Esas No: 2022/2417
Karar No: 2022/13267
Karar Tarihi: 15.12.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2417 Esas 2022/13267 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/2417 E. , 2022/13267 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2017 tarihli ve 2016/684 esas, 2017/173 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/02/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 02/09/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonucunda, Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının 29/11/2016 tarihli ve 2016/8918 soruşturma, 2016/2776 esas, 2016/2506 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesine doğrudan kamu davası açıldığı,
2- Çorum 5.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/03/2017 tarihli ve 2016/684 esas, 2017/173 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. madde gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- İncelemeye konu suçun işlenmesinden önce;
a-) Sanığın 04/09/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/10/2013 tarihli ve 2013/3596 esas sayılı iddianame ile cezalandırılması istemiyle Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2015 tarihli ve 2014/146 esas, 2015/474 karar sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29/09/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
b-) Sanığın 27/10/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2014 tarihli ve 2013/7187 soruşturma, 2014/95 esas, 2014/8 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2015 tarihli ve 2014/4 esas, 2015/125 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. Maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 08/09/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2017 tarihli ve 2016/684 esas, 2017/173 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” ve anılan Kanun'un 191. maddesinin 9. fıkrasında ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanık hakkında evvelce işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde satın almak suçundan Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/4 esasına kayden görülen kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanık hakkında daha önce tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmediği gerekçesi ile anılan Mahkemenin 03/07/2015 tarihli ve 2014/4 esas, 2015/125 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasına hükmedildiği ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 08/09/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, adı geçen sanığın inceleme konusu 02/09/2016 tarihli aynı nitelikteki eylemi sebebiyle Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının 29/11/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/684 esasına kayden görülen iş bu dava neticesinde ise, adı geçen sanık hakkında hapis cezasına hükmedilerek cezanın ertelendiği ve kararın olağan kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleştiğinin anlaşıldığı,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da kabul edildiği üzere, sanık hakkında verilen Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 03/07/2015 tarihli kararının 08/09/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen 02/09/2016 tarihli suçun, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince “ihlal” niteliğinde olup olmadığının ve buna bağlı olarak da hükmün açıklanıp açıklanmayacağının ilk suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren Mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, sanığın 02/09/2016 tarihli inceleme konusu eylemini Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2015 tarihinde kesinleşen 03/07/2015 tarihli zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi sebebiyle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren Mahkemesine ihbarda bulunulup, davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, birleştirme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2017 tarihli ve 2016/684 esas, 2017/173 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’ın, 02/09/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2017 tarihli ve 2016/684 esas, 2017/173 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
1- 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
Somut olayda,
a-) Sanığın 27/10/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2014 tarihli ve 2013/7187 soruşturma, 2014/95 esas, 2014/8 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2015 tarihli ve 2014/4 esas, 2015/125 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 08/09/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, sanık hakkında daha önceden verilmiş bir denetimli serbestlik tedbiri bulunmadığından 03/07/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2.maddesi gereğince verildiğinin kabulü gerektiği,
b-) Yine sanığın 04/09/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/10/2013 tarihli ve 2013/3596 esas sayılı iddianame ile cezalandırılması istemiyle Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2015 tarihli ve 2014/146 esas, 2015/474 karar sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29/09/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği,
Sanık hakkında verilen her iki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasına konu iddianame tarihinin 25/10/2013 olduğu, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasına konu suç tarihinin ise 27/10/2013 olduğu, bu durumda iddianamenin düzenlenmesinden sonra 27/10/2013 tarihli suçun işlenmesi nedeniyle eylemler arasında hukuki kesinti bulunduğundan TCK’nın 43. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı da gözetilerek, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 02/09/2016 olması ve hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararlarının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemelere ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması kanuna aykırı olduğundan, sanığın eylemini, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 08/09/2015 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 29/09/2015 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süreleri içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunl'a değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçların sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemelere ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
2- Kabule göre de;
5237 Türk Ceza Kanunu'nu 51/3. maddesinde ''Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.'' şeklinde yer alan düzenleme gereğince, cezası ertelenen sanık hakkında mahkemesince en az “1 yıl 8 ay” denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, denetim süresinin “1 yıl” olarak belirlenmesi de kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme” kararı verilmesi ve Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/4 esas ve 2015/125 karar sayılı dosyası ile Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/146 esas ve 2015/474 karar sayılı dosyasına ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Çorum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/03/2017 tarihli ve 2016/684 esas, 2017/173 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.