Esas No: 2020/8196
Karar No: 2022/4935
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8196 Esas 2022/4935 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8196 E. , 2022/4935 K.Özet:
Davacılar, müvekkillerinin davalıya senette yazılı miktarda borcu olmadığını iddia ederek, senedin bedelsizlik ve sahtecilik nedeniyle geçersiz olduğunu ve takibin iptal edilmesini talep etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesi, davacıların iddialarını ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de bu kararı onamıştır. Davacılar vekili tarafından yapılan temyiz istemi reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri, 372. madde ise işlem yapılması gereken dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesini düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.12.2019 tarih ve 2016/621 E. - 2019/854 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2020/518 E. - 2020/1247 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.06.2022 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri hakkında Amasya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/3478 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkillerin gerçekte davalıya senette yazılı miktarda borcu olmadığını, dava konusu bononun, dava dışı ...'in davalıya 32.500,00 TL meblağlı çek ile olan borcuna karşılık tecdit maksatlı verilmiş olduğunu, bu nedenle senedin 50.000,00 TL üzerinden anlaşmaya varılarak tanzim edilip davalıya verildiğini, ancak bu bono ile üstlenilen borcun müvekkilleri tarafından ödenemeyince, bononun alacaklı tarafından 50 rakamı yanına "0" rakamı ilave edilmek sureti 500.000,00 TL olarak doldurularak icraya verilmiş olduğunu iddia ederek davalarının kabulüne, müvekkillerinin davalıya 50.000,00 TL'den başkaca borcunun bulunmadığının tespitine, takibin iptaline, dayanak bononun bedelsizlik ve sahtecilik nedeni ile geçersizliğine, davalı aleyhine kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, davacıların dava konusu senedin, dava dışı ...'in davalıya olan borcuna karşılık verildiğini, davalının senedi aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu, davalıya borçlarının olduğunu, ancak senetteki miktar kadar olmadığını, senet üzerindeki imzaların kendilerine ait olduğunu, imza dışında kalan yazıların kendilerine ait olmadığını beyan ve iddia ettikleri, açılan davada ispat yükünün davacı tarafta bulunduğu, davacının bu iddialarını ispat edemediği, davacının 16.12.2019 tarihli dilekçesi ile kısmi ıslah talebinde bulunduğu, ancak sözlü yargılama aşamasına geçilmesinden sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, boş olarak imzalanan senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının davacı tarafça yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacının iddiasını kanıtlar nitelikte belge sunamadığı, dava konusu bonoda bedel kaydının bulunmaması nedeni ile senedin talil edildiğinden bahsedilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 16/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.