Esas No: 2012/3415
Karar No: 2012/4625
Karar Tarihi: 04.07.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3415 Esas 2012/4625 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından müvekkiline 16.326,00 TL borcu bulunduğuna dair ihtar yollandığını, bu ihtardan sonra 2010 yılı Ocak ayı içinde kooperatifte müfettiş incelemesi yapıldığını, davacının borcuna dayanak olarak gösterilen belgelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, belgede belirtilen malları da kendisinin almadığını, bu durumun müfettişlere de bildirildiğini, davalı kooperatifte yolsuzluk yapıldığını, müvekkili yanı sıra bir çok üyenin de imzası kendilerine ait olmayan senetlerle mal almış gibi gösterdiklerini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli olması nedeni ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava tarihinde herhangi bir icra takibi bulunmadığını, sadece borç için mektup yollandığını, Merkez Birliğin 08.09.2010 tarihli talimatı ile davacının 11.865,45 TL borcunun silindiğini, 2.427,19 TL borcunun kaldığını savunarak,davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu borcu 08.09.2010 tarihinde davalı kooperatife ödediği, davacının borcunun bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının bir kısım borcunun ortadan kaldırıldığının dosyada bulunan davalı kooperatif yazısından anlaşıldığına ve davacının bu durumdan davanın açılmasından evvel haberdar edildiğine dair bir delil bulunmadığına, dolayısıyla davacı kendisini borçlu sanarak iş bu davayı açtığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki beldin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, davalı tarafça ortadan kaldırılan borç miktarından arta kalan 2.427,19 TL yi yargılama sırasında rızaen ödediğinden, davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesi ve davanın 11.865,45 TL yönünden sonuca bağlandığı gözetilerek davacı lehine bu miktar yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,diğer temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün dördüncü bendinden sonra gelmek üzere “ AAÜT gereği 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” bendinin hüküm fıkrasına yazılmasına, dördüncü bentte yazılı vekalet ücreti miktarının “1.423,85 TL” olarak değiştirilmesine ve kararın bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.