Esas No: 2012/2916
Karar No: 2012/4616
Karar Tarihi: 04.07.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2916 Esas 2012/4616 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından ihraç edildiğini, bu kararın genel kurulca alınması gerektiğini, esasen çıkarma gerekçesinin de yerinde olmadığını, ikametgahını baştan beri hiç değiştirmediğini, davalının çalışma alanında yer aldığını, halen kendisine ait veya kiraladığı arazilerde çeltik ekimi yaptığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kuruluştan önce müvekkilinin çalışma alanında ikamet etmediğini, baştan beri ortak olma koşullarını taşımadığını, ortak olmadığını, durumun bildirildiğini, ortak olmayanın zaten ihraç edilmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı kooperatifin, anasözleşmenin orijinal metnini bulamadığından bahisle göndermediği, onaysız metinde, ortaklıktan çıkarılma kararının, yönetim kurulu kararı ile genel kurulca verileceğinin düzenlendiği, yönetim kurulunun tek başına bu kararı veremeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2010/5435 Esas 2010/6132 karar sayılı ilamıyla, hükme esas alınan ve davacının ihraç edildiği tarihte geçerli bulunan kooperatif anasözleşmesinin aslı veya onaylı örneği dosyaya getirtilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, anasözleşmenin getirtildiği, 17 ve 20. maddele kapsamında yönetim kurulunun tek başına ihraç kararı verme yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, ihraç kararın iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yönetim kurulunun davacı hakkında aldığı ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/3 ncü maddesinde ve davalı kooperatifin anasözleşmesinin 22 inci maddesinin 4 ncü ve 5 nci fıkralarında, ihraca ilişkin tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortağın üç aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceği, üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye itiraz edilmezse yönetim kurulunun ihraç kararının kesinleşeceği düzenlemesine de yer verilmiştir. Aynı Kanunu"nun 16/2 nci maddesinde ise, "ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel
kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir." hükmü düzenlenmiştir. Anasözleşmenin 53/s bendinde, yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararlarını inceleyip, onaylamak veya onaylamamak görevinin genel kurulca yönetime devredilemeyeceği öngörülmüş olup, bu maddede ihraç kararlarını almak yetkisinin yönetime devredilemeyeceği öngörülmüş değildir. Anasözleşmenin 77/L bendinde ise, kanun ve anasözleşmedeki ortaklık hak ve ödevlerini yerine getirmeyen ortaklar hakkında karar alarak durumu genel kurulun onayına sunmak görevi, yönetim kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. Tüm bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde davalı kooperatifin yönetim kurulunca da çıkarma kararı verilebileceği sonucuna varılmalıdır. Davacı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/3 ncü ve anasözleşmenin 22/5 nci maddelerinde yazılı seçeneklerden biri olan dava yolunu tercih ederek, iş bu davayı açmıştır.
Bu itibarla, mahkemece, ihraç nedenleri üzerinde durularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanlış nitelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, çıkarmaya dayanak gösterilen eksikliğin giderilmesi için uygun süreyi içeren bir ihtarname gönderilmeksizin ortak hakkında çıkarma kararı verilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü gerektiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın HMUK"nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.