Esas No: 2012/2519
Karar No: 2012/4609
Karar Tarihi: 04.07.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2519 Esas 2012/4609 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı borçluya ait aracın satılması sonucu düzenlenen 23.11.2009 tarihli sıra cetvelinde, satış parasının araç üzerinde rehini bulunan davalı bankaya ödendiğini, ancak rehin sözleşmesinin, sözleşmede rehin miktarı belirtilmediği için geçersiz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini, satış parasının müvekkilinin takip dosyalarına ödenmesini, kalan olması halinde davalıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 24.12.2010 tarihli dilekçesi ile, davalının alacak miktarında ihtilaf bulunduğunu, hem rehin sözleşmesinin geçerliliğine hem de alacağın varlığına itiraz ettikleri için davaya icra mahkemesinde bakılamayacağını beyan etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın, sıra cetvelinde satış bedelinin davalıya ödenmesine dayanak teşkil eden rehin sözleşmesinde, rehin miktarının belirlenmediğini, rehin sözleşmesi esas alınarak sıra cetveli yapılamayacağını ve rehin sözleşmesinin geçersiz olduğunun ileri sürdüğü, buna göre rehinin geçersiz olup olmadığı hususunun rehin hakkı sahibi alacaklının sırasını belirleyen bir husus olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli ... İcra Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nun mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nun mad. 142/son) ileri sürülmelidir.
Dava dilekçesi ve 24.12.2010 tarihli dilekçe içeriği karşısında, davacının iddiası; sadece rehin sözleşmesinin geçerliliğine değil, aynı zamanda rehin sözleşmesinin geçerliliği ile birlikte rehinli alacağın miktarına da ilişkindir.
Açıklanan nedenlerle alacağın sırasına ve miktarına yönelik davanın görevli olan genel mahkemede açılmış olduğu hususu gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.