Esas No: 2022/1556
Karar No: 2022/13264
Karar Tarihi: 15.12.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/1556 Esas 2022/13264 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/1556 E. , 2022/13264 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 20/01/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 15/03/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2017 tarihli ve 2017/700 soruşturma, 2017/396 esas, 2017/393 sayılı iddianamesi ile Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/29664 sayılı soruşturma dosyasında 03/02/2016 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, ihlal nedeniyle 28/10/2016 tarihinde kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 24/10/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
2- Yine şüpheli ... hakkında, 03/04/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2017 tarihli ve 2017/914 soruşturma, 2017/461 esas, 2017/458 sayılı iddianamesi ile Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/29664 sayılı soruşturma dosyasında 03/02/2016 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, ihlal nedeniyle 28/10/2016 tarihinde kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 03/10/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasının incelenmesinde;
a-) Sanığın 02/01/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2016 tarihli ve 2016/11038 soruşturma, 2016/400 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
b-) Yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 28/10/2016 tarihli ve 2016/11038 soruşturma, 2016/37734 esas, 2016/29664 sayılı iddianamesi ile İstanbul 9.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2018 tarihli ve 2016/513 esas, 2018/32 sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği, beraat kararının 07/02/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında aynı Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında aynı Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararı kapsayan dosyalar incelendi.
Dosya kapsamına göre;
Sanık hakkında 02/01/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2016 tarihli ve 2016/11038 soruşturma, 2016/400 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesini müteakip, adı geçen sanığın denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli ve 2016/11038 soruşturma, 2016/37734 esas, 2016/29664 sayılı iddianame ile açılan kamu davasında sanığın beraatine dair İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2018 tarihli ve 2016/513 esas, 2018/32 sayılı kararının verildiği, kararın 07/02/2018 tarihinde kesinleştiği,
Aynı sanığın 15/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi sebebiyle Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli iddianame gözetilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2017 tarihli ve 2017/700 soruşturma, 2017/396 esas, 2017/393 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararı verildiği, kararın 24/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
Adı geçen sanığın bu kez 03/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli iddianame gözetilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2017 tarihli ve 2017/914 soruşturma, 2017/461 esas, 2017/458 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı verildiği, kararın 03/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın 11/11/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli iddianame gözetilerek Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 27/10/2017 tarihli ve 2017/1089 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/631 esas, 2017/598 sayılı kararının verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22/04/2021 tarihli ve 2018/703 esas, 2021/953 sayılı kararında yer alan "...Sanık hakkında TCK'nun 191/6 maddesi gereğince doğrudan dava açılmasına dayanak gösterilen 02.01.2016 tarihli eylem ile ilgili olarak, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/513 esas, 2018/32 karar sayılı ile Beraat hükmü verildiği, beraat kararının 07.02.2018 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında doğrudan kamu davası açılmasını gerektirir başka bir dosyanın bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın iş bu yargılamaya konu 11.11.2016 tarihli eylemi hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi için ihbarda bulunarak kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere CMK'nın 223/8'inci maddesi uyarınca yargılamanın durma kararı verilmesinde zorunluluk bulunması..CMK 309 anlamında, kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi amacıyla, kararın birer suretinin, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/274 esas, 2017/319 karar sayılı ve Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/273 Esas, 2017/362 Karar sayılı dosyalarına gönderilmesine.." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, sanık hakkında 02/01/2016 tarihli suç nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının geçerliliğinin ortadan kalkmış olduğu, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceğinden, Cumhuriyet Savcılıklarınca soruşturma dosyalarının birleştirilmesinin temini amacıyla durma kararı verilerek gereği için ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile aynı Mahkemenin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 03/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 15/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre;
Sanık hakkında 02/01/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2016 tarihli ve 2016/11038 soruşturma, 2016/400 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesini takiben, yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli ve 2016/11038 soruşturma, 2016/37734 esas, 2016/29664 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2018 tarihli ve 2016/513 esas, 2018/32 sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği, kararın 07/02/2018 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın 15/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli iddianame gözetilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeksizin Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2017 tarihli ve 2017/700 soruşturma, 2017/396 esas, 2017/393 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 24/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın bu kez 03/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli iddianame gözetilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2017 tarihli ve 2017/914 soruşturma, 2017/461 esas, 2017/458 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 03/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın 11/11/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/10/2016 tarihli iddianame gözetilerek Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 27/10/2017 tarihli ve 2017/1089 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/631 esas, 2017/598 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22/04/2021 tarihli ve 2018/703 esas, 2021/953 sayılı; "...Sanık hakkında TCK'nın 191/6 maddesi gereğince doğrudan dava açılmasına dayanak gösterilen 02/01/2016 tarihli eylem ile ilgili olarak, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/513 esas ve 2018/32 karar sayılı beraat hükmünün verildiği, beraat kararının 07/02/2018 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında doğrudan kamu davası açılmasını gerektirir başka bir dosyanın bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın iş bu yargılamaya konu 11/11/2016 tarihli eylemi hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi için ihbarda bulunarak kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere CMK'nın 223/8'inci maddesi uyarınca yargılamanın durma kararı verilmesinde zorunluluk bulunması CMK 309 anlamında, kanun yararına bozma
yoluna gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi amacıyla, kararın birer suretinin, Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/274 esas, 2017/319 karar sayılı ve Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/273 esas, 2017/362 karar sayılı dosyalarına gönderilmesine.." şeklindeki kararı da dikkate alındığında,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, sanık hakkında 02/01/2016 tarihli suç nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının beraat kararıyla birlikte geçerliliğinin ortadan kalkmış olduğu, dolayısıyla inceleme konusu dosyalarda kovuşturma şartının gerçekleşmediği, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceğinden, durma kararı verilerek TCK’nın 191/2. maddesi gereğince bir karar verilmek üzere gereği için Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesinin 2 .cümlesi gereğince “kamu davasının durmasına” ve TCK’nın 191/2. maddesi gereğince bir karar verilmek üzere gereği için Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/274 esas, 2017/319 sayılı kararı ile Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2017 tarihli ve 2017/273 esas, 2017/362 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.