Esas No: 2021/8395
Karar No: 2022/4954
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8395 Esas 2022/4954 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/8395 E. , 2022/4954 K.Özet:
Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, D smart'un ülke genelinde tanınmışlığına dikkat çekerek, Mozaik İletişim adına yapılan \"smartcity\" marka başvurusuna yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin olarak verilen kararın iptali istemiyle açılan dava sonucunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili karara karşı direnmiş ancak Daire tarafından onanmıştır. Davacılar vekili daha sonra karar düzeltme talebinde bulunmuş ancak talebi reddedilmiştir.
3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi uyarınca takdiren 709,50 TL para cezası karar düzeltme isteyen davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.10.2017 gün ve 2017/229 - 2017/305 sayılı kararı onayan Daire'nin 26.01.2021 gün ve 2020/7442 - 2021/482 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin 2007 yılından bu yana platform işletmeciliği, televizyon yayıncılığı ve internet erişim sağlayıcılığı sektöründe faaliyet gösterdiğini, D smart olarak ülke genelinde önemli bir tanınmışlığa sahip smart uzantılı tv kanalları ve smart adsl başta olmak üzere pek çok alanda mal ve hizmet sunduğunu, D SMART ve buna bağlı SMART ibareli markaların Mozaik İletişim adına tescilli olduğunu ve davacı Doğan TV Digital Platformun bu markalar üzerinde lisans sahibi olduğunu, davalının 09, 38, 42, 45 ve 35. sınıflarda yer alan bir takım emtialarda tescil edilmek amacıyla “smartcity” ibaresi ile 2012/31746 sayılı marka başvurusuna müvekkillerinin yaptıkları itirazın reddedildiğini, oysa ki smart ibaresinin ülke genelinde müvekkilleri ile özdeşleşmiş durumda olduğunu, D smart başta olmak üzere smart ibaresini içeren markalarının tanınmış marka vasfı taşıdığını, müvekkillerinin markaları ile davalı markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve smart ibaresinin müvekkilinin markalarının tamamının asli veya ayırt edici unsurunu oluşturduğunu, davalı firmanın başvuruda bulunduğu “smartcity” markasının müvekkillerine ait “d-smart city” markası ile de birebir aynı olduğunu, davalı tarafından bu markanın kullanılmasının haksız rekabet teşkil edeceğini ve davalının söz konusu markayı kullanarak haksız yarar sağlayabileceğini ileri sürerek TPMK YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili; YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili; smart ibaresinin ayırt ediciliği zayıf bir ibare olduğunu, teknolojiye dayalı bilgisayar destekli ürünler için bu ibarenin kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.02.2017 gün ve 2015/12750 sayılı kararı ile YİDK kararının iptaline yönelik temyiz sebeplerinin reddine, hükümsüzlük talebi yönünden ise hükümsüzlük ve YİDK kararlarının iptali taleplerinin ayrı davalar olması nedeniyle davacının dayandığı "D Smart City" markası da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kararın hükümsüzlük talebi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece, davada hükümsüzlük talebi bulunmadığı gerekçesiyle bozma kararına karşı direnilerek tekrar davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, istek halinde aşağıda yazılı 78,90 TL karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davacılara iadesine,
3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.