Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8429 Esas 2022/5077 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8429
Karar No: 2022/5077
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8429 Esas 2022/5077 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8429 E.  ,  2022/5077 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.09.2018 tarih ve 2013/219 E- 2018/336 K. sayılı kararın davalılar Mataş Giyim ve Gıda Sanayi İhracat İthalat Pazarlama Tic. Ltd. Şti. vekili ile Tozlu Tekstil Konfeksiyon İnşaat Turizm Gıda Tarım Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne-reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.06.2020 tarih ve 2019/74 E- 2020/414 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin hazır giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini ve özgün tasarımlar oluşturduğunu, davalıların müvekkili adına tescilli 19.09.2012 tarih ve 2012/06029-3 sayılı tasarım ile 04.03.2013 tarih ve 2013/01740-33 sayılı tasarımı taklit edip ürettiğini, davalılardan Tozlu Tekstil Ltd. Şti.'nin adresinde yapılan keşif işlemleri sırasında bulunan taklit ürünlerde “Beray” ve “Hanımzade” etiketlerinin görüldüğünü, “Beray” etiketinin sahibinin davalılardan Mataş Tekstil Ltd. Şti. ve “Hanımzade” etiketinin davalılardan Hanımzade'ye ait olduğunun bildirildiğini ve bu hususa ilişkin faturaların ibraz edildiğini, davalılardan Mataş Tekstil Ltd. Şti.'nin müvekkil şirkete ait tescilli ürünlerini taklit etmeyeceğini, daha önceden taahhüt etmesine rağmen, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/26 D. İş, Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/28 D. İş ve İstanbul 2. FSHHM 2013/40 D. İş sayılı dosyalarında tespit edilmesine rağmen müvekkilinin haklarına tecavüz etmeye devam ettiğini ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin maddi anlamda ticari kaybının ve kalitesiz, taklit ürünlerin piyasada yer alması sebebiyle itibar kaybının oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 2.000,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL itibar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12.04.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davalı Tozlu Tekstil Ltd. Şti. yönünden 7.628,44 TL 'ye davalı Mataş Giyim Ltd. Şti. yönünden 5.142,86 TL'ye, davalı Hanımzade-... yönünden 6.857,14 TL'ye ıslah etmiştir.
    Davalı Tozlu Tekstil Ltd. Şti. vekili, müvekkili şirketin hiçbir şekilde üretim yapmadığını, üretici firmalardan fatura karşılığında ürün satın alıp, bu ürünleri kendi pazar bölgesinde satışa sunduğunu, satın aldığı her bir ürünün taklit olup olmadığını incelemesinin ve tespit etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirket yönünden bilirkişilerce yapılan tazminat hesabının 19.09.2012 tespit-08.10.2013 dava tarihleri arasında yapılmasının haksız ve usule aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar Mataş Giyim ... Ltd. Şti. ve davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar tarafından satışa sunulan ürünler ile davacıya ait tasarımların belirgin benzerlik gösterdiği açık olmakla birlikte, davalı tarafın satışa sunduğu, davacı tasarımına benzer ürünler nedeniyle, davacının itibarının ne şekilde zarar gördüğünü gösteren belge ve bilginin bulunmadığı, bunun yanı sıra davacıya ait tasarımlar ile davalıların ürünlerinin farklı markalar adı altında satıldığı, dolayısıyla tasarımlar arasında benzerlik bulunmakla birlikte, davacıya ait markanın kullanılmadığından, bir an için davacı tarafından iddia edildiği gibi, davalının satışa sürdüğü ürünlerin kötü şekilde üretildiği düşünülse dahi, bunun davacıya ait tescilli tasarımların itibarını etkilemeyeceği, davalılar Mataş Ltd. Şti. ile Hanımzade ... yönünden maddi tazminat taleplerinin 6098 sayılı TBK'nun 50. maddesi uyarınca belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı adına tescilli 2012/06029-3 ve 2013/01740-33 tescil sayılı tasarım haklarına davalıların tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalı Tozlu Tekstil Ltd.Şti.'den 7.628,44 TL, davalı Mataş Giyim Ltd. Şti.'den 5.000,00 TL, davalı Hanımzade ...'dan 5.000,00 TL maddi tazminatın, 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı Tozlu Tekstil Ltd. Şti.'den 660,00 TL, davalı Mataş Giyim Ltd. Şti.'den 670,00 TL, davalı Hanımzade ...'dan 670,00 TL manevi tazminatın, 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, hükmün ulusal bir gazetede ilanına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı Mataş Giyim Ltd. Şti. ve Davalı Tozlu Tekstil.. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece görüşüne başvurulan her iki bilirkişi heyet raporunda da dava konusu iki adet ürünün satılması eyleminin, davacının tasarımlarından kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun bildirildiği, mahkemece tüm davalıların dava konusu ihlal eyleminden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarında bir isabetsizliğin bulunmadığı, ancak davacı vekilinin maddi tazminatın 554 sayılı KHK.'nın 52/2-b maddesine göre tahsilini istediği, 13.04.2018 tarihinde yapılan ıslah talebine karşı ise hem davalı Mataş Ltd. Şti. vekili tarafından 02.05.2018 tarihli, hem de Tozlu Ltd. Şti. vekili tarafından 24.04.2018 tarihli dilekçelerle süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu, mahkemece bu konuda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, somut uyuşmazlıkta 554 sayılı KHK'nın 57. maddesi gereğince, zamanaşımı süresinin BK hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, davalıların eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu değerlendirildiğinde, bu eylemin 23.05.2013 tarihli faturaya kadar geri gittiğinin anlaşıldığı, anılan tarih itibariyle uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı TBK'nın 72. maddesine göre, bir haksız fiil nedeniyle meydana gelen zarardan dolayı açılacak tazminat davaları için zamanaşımı süresinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihinden itibaren 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl olduğu, 2 yıllık sürenin zararı meydana getiren olay tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve öncelikle bu 2 yıllık sürenin dolup dolmadığının inceleneceği, dava konusu eylemin 23.05.2013 tarihinde gerçekleştiğine ve ihlal bu tarihte sona erdiğine göre, 2 yıllık zamanaşımı süresinin 13.04.2018 ıslah tarihi itibariyle dolduğu, bununla birlikte 6098 sayılı TBK'nın 72/1. maddesi gereğince, eğer haksız eylem aynı zamanda cezayı gerektiren bir eylem ise tazminat davasının ceza zamanaşımına tabi olacağı, somut olayda da davalıların eyleminin davacının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet olarak değerlendirildiğinden, bir an için 554 sayılı KHK.'nın 48/A maddesinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı ceza miktarına göre, TCK.'nın 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık ceza zamanaşımının uygulanacağı düşünülebilirse de 554 sayılı KHK.'da suç olarak tanımlanan tasarım hakkına tecavüz eyleminin, Anayasa Mahkemesi'nin 05.02.2009 tarih ve 2005/57 E.-2009/19 K. sayılı iptal kararı ile suç olmaktan çıkarıldığı, iptal kararının yürürlüğe girmesine kadar yasa koyucu tarafından yeni bir cezai düzenleme yapılmadığı, dolayısıyla iptal kararının yürürlüğe girdiği 10.06.2010 tarihinden itibaren eylemin suç olarak tanımlanmadığı ve Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin emsal nitelikteki kararlarına göre de Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının, zımmen haksız rekabet yönünden de sonuç doğurduğundan ve tasarım tescilinden kaynaklanan haklara tecavüze bağlı haksız rekabet suçu için dahi bu tarihten itibaren artık bir cezai düzenleme mevcut olmadığından, eylemin suç olmaktan çıkarıldığının kabul edilmesinin gerektiği nazara alındığında, 10.06.2010 tarihinden itibaren 6098 sayılı TBK'nın 72/1. maddesinde yazılı ceza zamanaşımı süresinin uygulama imkanının da ortadan kalktığının kabulü gerektiği, Yargıtay 11. HD.'nin emsal uygulamasının da bu yönde olduğu, (Yargıtay 11. HD.'nin 19.11.2014 gün ve 2014/10754 E.- 2014/17952 K., 04.06.2018 gün ve 2016/12889 E.- 2018/4238 K., 04.03.2020 gün ve 2019/4701 E.- 2020/2322 K.) somut uyuşmazlıkta davacının dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin tüm haklarını saklı tuttuğunu bildirip, şimdilik kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ederek, davasını HMK’nın 109. maddesinde tanımlanan kısmi dava şeklinde açtığına, bu durumda ancak dava konusu yapılan miktar bakımından zamanaşımının kesilecek olmasına göre, davacının maddi tazminat talebi yönünden ıslah talebine karşı her iki davalının zamanaşımı def'inin de yerinde olduğunun anlaşıldığı, yine her ne kadar davalılardan Tozlu Ltd. Şti. vekili tarafından ıslah talebine karşı süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu ve mahkemece anılan davalı aleyhine ıslah ile talep edilen tüm alacak miktarı yönünden hüküm kurulmuşsa da, davalı Tozlu Ltd. Şti. vekili tarafından bu konuda hiçbir istinaf itirazında bulunulmadığından, mahkemece yapılan bu hata konusunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece davalı Mataş Giyim Ltd. Şti. yönünden açılan kısmi davada, zamanaşımının sadece dava dilekçesiyle belirtilen tutar bakımından kesileceği, davanın açıldığı 08.10.2013 tarihinde dava dilekçesiyle talep edilen 670,00 TL bakımından zamanaşımı süresi henüz dolmamışsa da, ıslahın yapıldığı 13.04.2018 tarihi itibariyle ıslah dilekçesiyle talep edilen tutar bakımından zamanaşımı süresinin geçtiği, dolayısıyla ıslah edilen kısım yönünden davanın reddinin gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davalı Tozlu Tekstil Ltd. Şti. vekilinin tüm ve davalı Mataş Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının reddine, davalı Mataş Giyim ve Gıda Sanayi İhracat İthalat Pazarlama Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-3 maddesi gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacı adına tescilli 2012/06029-3 ve 2013/01740-33 tescil sayılı tasarım haklarına davalıların tecavüz ve ihlal ettiğinin tespitine, davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davacının itibar tazminatı talebi ispatlanamadığından reddine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davalı Tozlu Tekstil...Ltd.Şti.'den 7.628,44 TL maddi tazminatın 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile; davalı Mataş Giyim... Ltd. Şti.'den 6098 sayılı TBK'nun 50. maddesi gereğince 670,00 TL maddi tazminatın 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile; davalı Hanımzade ...'dan 6098 sayılı TBK'nun 50. maddesi gereğince 5.000,00 TL maddi tazminatın 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile, davalı Tozlu Tekstil... Ltd. Şti.'den 660,00 TL manevi tazminatın 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile; davalı Mataş Giyim... Ltd. Şti.'den 670,00 TL manevi tazminatın 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile,davalı Hanımzade ...'dan 670,00 TL manevi tazminatın 07.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, hükmün giderlerin davalılardan alınmak kaydı ile ulusal bir gazetede ilanına, davacının taklit ürünlerin kendisine teslimi ile bu talepleri kabul görmez ise imhasına ilişkin taleplerinin dosya kapsamından el konulan ürünler tespit edilemediğinden reddine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara